KURBAN BAYRAMI
Aziz Müminler!
Müslümanlık bilincimizi yenileyen, millet olma irademizi canlı tutan; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı pekiştiren, yardımlaşma ve dayanışmayı sağlayan Kurban Bayramına bizleri yeniden kavuşturduğu için, Yüce Rabbimize hamd ediyor, Sevgili Peygamberimize salât ve selamlarımızı arz ediyoruz.
Muhterem Kardeşlerim!
Kurban ibadeti, Kur'an-ı Kerim'de ilahi simge ve dini sembollerden biri olarak ifade edilmekte, kurban kesme işlemi başlı başına bir kulluk davranışı olarak öngörülmektedir.[1] Bu bakımdan Kurban Bayramında; bayram namazından sonra kurban kesmek, dini bir görevdir. Mukim ve zengin olan her Müslüman Allah'a yakın olmak ve Onun sevgisini kazanmak niyetiyle kurban kesmelidir. Yüce Rabbimiz Kevser Suresinin ikinci ayetinde; "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" buyurmuş, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de; "Âdemoğlu, kurban bayramı günlerinde Allah için kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmış olamaz"[2] hadis-i şerifi ile bu ibadetin önemini vurgulamışlardır. Hac Suresinin 37. ayetinde ise; "Fakat unutmayın ki, onların ne etleri Allah'a ulaşır ne de kanları. Lakin ona ulaşan yalnızca sizin takvanızdır." buyrularak her ibadette olduğu gibi kurban ibadetinde de samimi olmanın ve yalnızca Allah'ın rızasını gözetmenin ne kadar büyük bir önem arz ettiği özellikle belirtilmiştir.
Saygıdeğer Müminler!
Kurban ibadeti; kişiye, gerektiğinde malını ve canını Allah yolunda feda edebilme bilincini ve servetini başkalarıyla paylaşabilme ahlâkını kazandırır; onu cimrilik hastalığından, dünya malına aşırı derecede tutkunluktan kurtarır. Zengin ve fakirlerin birbirleriyle kaynaşmalarına ve bayram boyunca fakir ve yetimlerin sevinmelerine vesile olur. Kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutup, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkı sağlar. Ekonomik hayatı canlandırır. Ayrıca dünyanın değişik bölgelerinden dilleri, renkleri ve ırkları farklı olan milyonlarca Müslüman'ın haccetmek niyetiyle bir araya gelerek Hac ibadetini bu günlerde yapıyor olmaları da Kurbana ve Kurban Bayramına farklı bir anlam ve mana yükler.
Değerli Kardeşlerim!
Bayramlar, sevinçlerin paylaşıldığı, kalplerin yumuşadığı, akraba ve komşuların ziyaret edildiği, yetimlerin sevindirildiği, misafirlerin ağırlandığı mutluluk, sevinç ve ibadet günleridir. Bu nedenle geliniz hep birlikte sevgi, yardımlaşma ve dayanışma günü olan bu Kurban Bayram günlerinde; ana-babalarımızı, akrabalarımızı, yaşlıları, kimsesizleri, eş, dost ve komşularımızı ziyaret edip bayramlarını tebrik edelim. Varsa aramızdaki dargınlıklara, küskünlüklere son verelim. Kendi çocuklarımızı sevindirirken; boynu bükük yetimleri, çocuklarına bayram hediyesi alamayan yoksulları, hatta ekmek parası bile bulamayan fakirleri unutmayalım. Keseceğimiz kurbanların etlerinden fakir ve yetimlere dağıtalım. Bu arada ahirete göç etmiş olan yakınlarımızı ve bütün Müslümanları da hayırlarla ve fatihalarla analım.
Kurbanlarımızı yalnızca Allah rızası için keselim. Kesim işlemini kurbanlıklara eziyet etmeden gerçekleştirelim. Ehil olmayan kimselere kurban kestirmeyelim. Çevre temizliğine ve halk sağlığına duyarlılık göstererek kurban atıklarını gelişigüzel yerlere atmayalım. Keseceğimiz kurbanlarla birlikte; bizi Allah'a hakkıyla kulluktan alıkoyan nefsimizin kötü arzu ve isteklerini de kontrol altına alalım. İslâm'ın temel ahlâkî prensipleriyle bağdaşmayan söz ve davranışlara hayatımızda asla yer vermeyelim. Arefe günü sabah namazından başlayan ve bayramın dördüncü günü ikindi namazında son bulacak olan teşrik tekbirlerini, her farz namazın sonunda getirmeyi de unutmayalım.
Bu duygu ve temennilerle Kurban Bayramınızı gönülden tebrik ediyor; Yüce Rabbimden bu bayramın bize, ülkemize, İslâm âlemine ve tüm insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini niyaz ediyor, hayırlı bayramlar diliyorum.
Dr. Muhlis AKAR
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı
________________
[1] Bkz. Hac, 22/32-36.
[2] Tirmizî, Edâhî, 1.