Print Page | Close Window

HACCI ANLAMAK (16.12.2005)

Printed From: Vesiletunnecat
Category: GENEL FORUM
Forum Name: Hutbe
Forum Description: Hutbeler
URL: http://www.vesiletunnecat.com/forum/forum_posts.asp?TID=950
Printed Date: 22-12-2024 at 10:11


Topic: HACCI ANLAMAK (16.12.2005)
Posted By: kral
Subject: HACCI ANLAMAK (16.12.2005)
Date Posted: 27-02-2009 at 13:13

bis-mil-la-hir-rah-ma-nir-ra-him

Hac,22/27

HACCI ANLAMAK

Muhterem Müslümanlar,

Yüce Rabbimiz, "Gücü yetenlerin, Beytullah'ı haccetmeleri, insanlar üzerinde Allah'ın bir hakkıdır. Kim inkar ederse şüphesiz Allah bütün alemlerden müstağnîdir."[1] buyurarak, gerekli şartları taşıyan insanları hacca davet etmektedir. Bu ilahî çağrıya, bu hac mevsiminde icabet etmiş olan mü'min kardeşlerimiz, şu günlerde Yüce Allah'ın davetlileri olarak Beytullah'ı ziyaret etme şeref ve heyecanını yaşamaktadırlar.

Aziz Mü'minler,

İnancın hayata yansıması olan ibadetlerimiz, Yüce Yaratıcı ile aramızdaki en sağlam ve en güzel bağdır. Bu ibadetlerden birisi olan Hac, ferdî ve toplumsal açıdan pek çok olgunlaştırıcı özellikler bulundurmaktadır. Dünyanın her tarafından gelen, dilleri, ırkları, renkleri, kültürel ve ekonomik durumları farklı mü'minler, ortak inanç ve duygular içerisinde tanışıp bilişmek ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek fırsatını elde ederler. Hac, peygamberlerin izinde, yücelme ve Hakk'ın rızasını kazanma yolunda gerçekleştirilen hikmetli bir yolculuktur. Bu yolculukta mü'minler inançlarını pekiştirme fırsatını yakalarken, aynı zamanda, takvâ, sabır, sevgi-saygı, kardeşlik, fedakârlık, cömertlik gibi bir çok ahlakî güzelliği yaşama imkanını bulurlar.

Muhterem Mü'minler

Hac esnasında, namaz, tavaf, sa'y, telbiye, zikir, vakfe, tövbe, kurban ve ihramla ilgili kurallardan oluşan yoğun bir ibadet ve taat heyecanı yaşanır. Malı, mülkü, evlat ve akrabayı geride bırakıp, ihramıyla Yüce Allah'ın huzuruna durarak"Lebbeyk Allahümme Lebbeyk" "Davetine icabet ettim. Buyur Allah'ım" nidalarıyla teslimiyetini dile getiren mü'minler, gündelik iş ve telaştan uzak, tam bir gönül huzuruyla Allah'a yönelme fırsatını elde ederler.

Hac yolculuğuna çıkan kardeşlerimiz, bu mukaddes sefer esnasında yerine getirilen ibadetlerin görünen yönleri yanında, daha nice hikmetleri ifade ettiğinin bilincinde olmalıdırlar. Kâbe'yi tavaf ve sa'yi, Allah'ı yüceltmek; şeytan taşlamayı, her türlü kötülüğü terk etmek; vakfeyi, Allah'ın rızasını her şeyden önde görmek, İhram yasaklarına uymayı, Allah'ın emrine amade olmak; kurban ibadetini de gerektiğinde malını Allah yolunda harcayabileceğinin bir sembolü olarak düşünmek, hac ibadetine ayrı bir anlam ve güzellik kazandıracaktır.

Bu yolculuk boyunca hacı adaylarının en çok dikkat etmesi gereken hususlardan biri, sabırlı ve tahammüllü olmalarıdır. Hacı adayları, ihramlı olduklarını daima hatırda tutmalı, kusurları görmeyip, her canlıya sevgi ve şefkat duygularıyla yaklaşmaya gayret etmelidirler. Yüce Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için çıkmış oldukları hac yolculuğunu ibadet ve taatlerle dolu dolu geçirmeli; alış-veriş, çarşı pazar gibi hususlara gereğinden fazla zaman ayırmamalı, vakitlerini boşa geçirmekten sakınmalıdırlar. Tam ve makbul bir hac yapabilmek için, kendilerine tavsiye edilmiş kurallara ve diğer hususlara da titizlikle uymaya çalışmalıdırlar.

Bu duygu ve düşüncelerle, Huzur-u İlahî'de bulunduğunun şuurunda olan hacı adayları, yapacakları samimi tövbe ve makbul bir hac ile sevgili peygamberimizin, "Hacceden kişi, anasından doğduğu gün gibi günahlarından arınır"[2] müjdesini hak edeceklerdir.

Değerli Mü'minler,

Hacı adayı, bu mukaddes yolculuğu sıradan bir seyahat gibi görmemelidir. Kendisinin, Yüce Allah'ın konuğu olduğu bilinciyle, hac ibadetini en güzel şekilde eda etmeye çalışmalıdır.

Hutbemi, hacca çağıran ayet-i kerime mealleriyle bitiriyorum: "İnsanlar arasında haccı ilan et ki, yaya olarak veya hazırlanmış binekler üzerinde sana gelsinler. (Böylelikle) Kendilerine ait bir takım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin. Sonra temizlenip adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atik'i (Kâbe'yi) tavaf etsinler."[3]

[1] Âl-i İmran, 3/ 97

[2] Buhari, Hac 4

[3] Hac, 22/ 27-29



-------------
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]




Print Page | Close Window