Print Page | Close Window

AİLEDE DEVAMLILIK ESASTIR (25.11.2005)

Printed From: Vesiletunnecat
Category: GENEL FORUM
Forum Name: Hutbe
Forum Description: Hutbeler
URL: http://www.vesiletunnecat.com/forum/forum_posts.asp?TID=945
Printed Date: 22-12-2024 at 09:55


Topic: AİLEDE DEVAMLILIK ESASTIR (25.11.2005)
Posted By: kral
Subject: AİLEDE DEVAMLILIK ESASTIR (25.11.2005)
Date Posted: 27-02-2009 at 13:08

bis-mil-la-hir-rah-ma-nir-ra-him

Rûm,30/21

 

AİLEDE DEVAMLILIK ESASTIR

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Allah, insanı diğer varlıklardan üstün kılmış, farklı cinslerin bir araya gelerek sevgi ve saygı temeline dayalı huzurlu aileler kurmalarını öngörmüştür. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de, "İçinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve rahmet varetmesi, Allah'ın (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için dersler vardır."[1] buyurulmaktadır.

Değerli Müminler!

Toplumu oluşturan temel yapı ailedir. Ailenin huzur ve mutluluğu, toplumun huzur ve mutluluğu demektir. Aile mutluluğunun sağlanması ise, eşlerin ve diğer aile fertlerinin birbirlerine sevgi, saygı ve hoşgörü çerçevesinde davranmalarına bağlıdır. Kur'an-ı Kerim'de, mümin erkek ve kadınların birbirlerinin dostu oldukları ve birbirlerine iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırdıkları[2] bildirilmiştir. Acısıyla, tatlısıyla bir ömür boyu beraber hayat sürecek eşlerin dostluğa, karşılıklı sevgi ve saygıya herkesten daha çok ihtiyaçları olduğu açıktır. Bu gerçeğe rağmen, geçmişte olduğu gibi günümüzde de ailevî huzursuzluklar toplumun önemli bir problemini oluşturmaktadır. Sevgi ve anlayış eksikliğinden geçimsizlik, geçimsizlikten ise kötü muamele ve şiddet doğabilmektedir. Özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik aile içi şiddet, boşanmalara yol açmakta, parçalanmış aile fertleri toplumun problemli üyeleri haline gelmektedir.

Kıymetli Kardeşlerim!

Huzur ve mutluluk ikliminde yaşansın diye kurulan evlilik hayatı, bazı sebeplerden dolayı istenildiği gibi devam etmeyebilir. Hemen herkesin diğerinde hoşlanmayacağı bir huy bulunabilir. Bizler sadece hoşlanılmayan huyları ön plana çıkararak huzursuzluğa sebebiyet verme yerine "Yaratılanı hoş gör Yaratandan ötürü" anlayışı ile başta aile efradımıza ve diğer insanlara karşı hoş görülü olmalıyız.

Zira Cenabı Hak eşlerin birbirleriyle iyi geçinmelerini, hoşlanmadıkları bazı şeylerde bile Allah'ın bir çok hayır yaratmış olabileceğini[3] bildirmiş, Sevgili Peygamberimiz de kişinin hanımından nefret etmemesini, zira onda hoşlanmadığı huylar yanında, hoşlandığı huyların da bulunacağını[4] belirtmiştir.

Aziz Müminler!

Her türlü gayret ve iyi niyete rağmen evliliğin devam etmesi mümkün gözükmüyorsa Dinimiz, boşanmayı meşru kabul etmiştir. Ancak Sevgili Peygamberimiz boşanmayı "Allah katında en sevilmeyen helal olarak"[5] nitelendirmiştir. Zira boşanma sadece eşleri ilgilendirmemekte, aynı zamanda eşlerin ailelerini ve anne-babadan kopuk bir hayata mahkum olan çocuklarını da derinden yaralamakta ve etkilemektedir. Boşanmanın yükünü en fazla onlar çekmektedirler. Şüphesiz bir çocuk fiziksel ve psikolojik gelişimini en güzel şekilde ailesinin içinde tamamlar. O, hem annenin hem de babanın ilgisine, sevgisine, şefkatine son derece muhtaçtır. Onun ruhsal ve zihinsel açıdan sağlıklı gelişimi, her şeyden önce sıcak bir aile yuvasına sahip olmasına bağlıdır.

Parçalanmış aile çocuklarında uyum ve davranış sorunları ortaya çıkabilmekte, eğitimleri yarım kalmakta kimi zaman sokağa ve suç ortamına itilmekte, uyuşturucuya yönelme gibi durumlar yaşanabilmektedir. Sonuçta, fert ve toplum olarak problemli bireylerle karşı karşıya kalınabilmektedir.

Muhterem Müslümanlar,

Eşler, boşanmanın dinimizde hoş karşılanmadığı bilinciyle evliliklerini karşılıklı anlayış ve hoşgörü içerisinde, sevgi ve saygı temeline dayalı olarak devam ettirme gayretinde olmalıdırlar. Öncelikle kendilerine ve çocuklarına, sonra da çevrelerine mutlu bir aile yuvası örneği sunmalıdırlar. Boşanmaların sadece boşanan eşleri değil öncelikle istikbalimizi emanet edeceğimiz ciğerparemiz olan çocuklarımızı hiç de hak etmedikleri bir ortama mahkum ettiğini unutmamalıyız.

[1]Rûm, 30/21 .

[2]Tevbe 9/71

[3]Nisâ, 4/19.

[4]Ahmed b. Hanbel, Müsned, II/329

[5]Ebu Davud, Talak, 3



-------------
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]




Print Page | Close Window