Ahkâf,47/15
KUŞAKLAR ARASI İLETİŞİM
Muhterem Mü'minler, İnsan hayatı anne rahminde başlayıp, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi dönemlerden meydana gelmektedir. Kur'an-ı Kerim'de insan hayatının bu safhaları şöyle anlatılmaktadır. "Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, gerçek kudret sahibidir" [1] Muhterem Kardeşlerim, İnsan hayatı sürekli bir değişim ve gelişim içindedir. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş olarak bilinen gençlik dönemi ise, hayatın en önemli safhasını oluşturur. Bu dönemde bir kimlik arayışı içinde olan genç, yenilik ve değişime yatkınlığı nedeniyle bazen çevresiyle uyum sorunu hatta çatışma yaşayabilmektedir. Çünkü gençler, henüz yetişkinlerin olgunluğuna sahip değildirler. Yetişkinler ise kendilerinin yaşamış olduklarını adeta unutmuşlardır. Aslında kuşakların birbirlerini eleştirmeleri sadece günümüze has bir durum değildir. Hemen her devirde yetişkinler gençleri, acelecilik ve tecrübesizlikle suçlarken, gençler de yetişkinleri yeniliklere açık olmamak veya pasiflikle nitelemektedirler. Değerli Müminler, Belli bir tecrübe ve bilgi birikimine sahip yetişkinlerimizle, geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz arasında sağlıklı ve düzenli bir iletişim kurulması toplumun huzuru için son derece önemlidir. "Gençler bilse, yaşlılar yapabilseydi!" deyişi, bu iki kuşağın bir bütünün parçaları gibi, birbirine ne kadar ihtiyacı olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Onun için gençlerin enerjisiyle yetişkinlerin bilgi ve tecrübesini karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörüyle birleştirme gayreti içerisinde olmalıyız. Zira sağlıklı bir iletişimin temelinde bu esasların bulunması gerektiğine Sevgili Peygamberimiz; "Küçüklerimize şefkat, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir."[2] hadisiyle işaret etmiştir. Dolayısıyla gençlerin zaman zaman sergileyecekleri farklı tutum, görüş ve değerlendirmeleri anlayışla karşılamak büyüklerimizin temel prensibi olmalıdır. Kuşaklar arasında bu tür farklılıkların olması normal görülmeli, bu farklılıkların çatışmaya dönüşmesini önleyecek tedbirler alınmalıdır.Bu sebeple, varsa gençlerin olumsuz davranışlarını kırıcı olmadan düzeltmeye çalışmak en sağlıklı yoldur. Onların bakış açılarının da göz önünde bulundurulması, sağlıklı bir iletişim kurabilme konusunda oldukça önemlidir. Diğer taraftan gençlerin de yetişkinleri anlamaya çalışması, karşılıklı ilişkilerin sevgi ve saygı ölçüleri içinde yürütülmesi gereklidir. Değerli Kardeşlerim, Hutbemi, konuyla ilgili bir âyet mealiyle bitiriyorum: "Nihayet olgunluk çağına gelip, kırk yaşına varınca insan şöyle der: "Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın salih amel işlememi bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım."[3] __________ 1- Rûm, 30/54 2- Tirmizî, Birr, 15. 3- Ahkâf, 47/15.
------------- <font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|