Print Page | Close Window

VARLIĞIMIZIN SEBEBİ ANNE VE BABALARIMIZ! (06.05.2005)

Printed From: Vesiletunnecat
Category: GENEL FORUM
Forum Name: Hutbe
Forum Description: Hutbeler
URL: http://www.vesiletunnecat.com/forum/forum_posts.asp?TID=922
Printed Date: 22-12-2024 at 08:55


Topic: VARLIĞIMIZIN SEBEBİ ANNE VE BABALARIMIZ! (06.05.2005)
Posted By: kral
Subject: VARLIĞIMIZIN SEBEBİ ANNE VE BABALARIMIZ! (06.05.2005)
Date Posted: 27-02-2009 at 00:52

bis-mil-la-hir-rah-ma-nir-ra-him

Lokman,31/14

 

VARLIĞIMIZIN SEBEBİ ANNE VE BABALARIMIZ!

Değerli Müminler!

Dünya'da sevgi, saygı ve iyiliğe en fazla lâyık olan kişilerin başında anne ve babalar gelmektedir. Anneler, çocuklarını hamilelik dönemlerinde büyük zorluklarla taşımakta, çeşitli eziyet ve sıkıntılarla dünyaya getirmektedirler. Doğum sonrasında ise, uykularını bölerek onları emzirmekte, en güzel ninnilerle uyutup, sevgiyle büyütmektedirler. Hepimiz maddî ve manevî gelişimimizi annelerimizin sevgi, şefkat ve merhametine borçluyuz. Çünkü bir çocuğun ruhsal ve bedensel gelişimi için anne sütü ne kadar önemli ise,  annenin sevgi, şefkat ve merhameti de  en az o kadar önemlidir.

 Kişinin anneye olan ihtiyacı hayat boyu sürmektedir. Annelerimiz başlarımızın tâcı, dertlerimizin ilâcı, gönüllerimizin sultanıdırlar. Bakınız şair bu gerçeği ne güzel ifade ediyor: "Ana başa tâc imiş, Her derde ilâc imiş, Bir evlât pîr de olsa, Anaya muhtaç imiş".  "Ağlarsa anam ağlar, gayrisi yalan ağlar" özdeyişi de bunu desteklemektedir.

 Diğer yandan annelerimizle birlikte babalarımızın da üzerimizde şüphesiz çok büyük hak ve emekleri vardır. İyilik ve yardımlaşmanın, ağırbaşlılık ve sorumluluğun sembolü olan babalarımız; soğuk-sıcak, yaz-kış demeden, gece-gündüz çalışır, çabalar, helâlinden kazanır, maddeten ve manen büyüyüp gelişmemize ve hayata atılmamıza katkıda bulunurlar. Baba sevgisi ve desteği de çocuklar için önemli bir güç kaynağıdır.

 Muhterem Kardeşlerim!

Yüce rabbimiz, kendisine kulluk emrinden hemen sonra, ana-babaya iyi davranmayı emretmiş, onları üzmek veya incitmek şöyle dursun; yüzlerine karşı "öf" bile demeyi yasaklamıştır. Kur'an-ı Kerim'de bu temel vazife şöyle hatırlatılıyor:

"Rabbin, kendisinden başkasına asla kulluk etmemenizi, ana-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi yaşlanırsa, sakın onlara "öf!" bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: "Rabbim!, beni küçükken sevgi ve şefkatle koruyup büyüttükleri gibi sen de onlara merhamet et"[1].

Yetim olarak ana-baba özlemiyle büyümüş peygamberimiz (sav) de bir hadis-i şeriflerinde, Allah'ın en çok sevdiği amelin, vaktinde kılınan namazdan sonra ana-babaya iyilik etmek olduğunu bildirmişlerdir[2].

  Aziz Müminler!

Anne ve babalarımıza karşı görev ve sorumluluklarımız sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp; onlar aramızdan ayrıldıktan sonra da devam etmektedir. Nitekim sahabeden Ebu Üseyd diyor ki, biz Rasûlullah'ın yanında otururken, bir adam çıkageldi ve; "Ey Allah'ın elçisi! Anne ve babamın vefatlarından sonra onlar için yapmam gereken herhangi bir iyilik var mı?" diye sordu. Rasûlullah (sav); "Evet, onlara dua etmen, onlar için Allah'tan af ve mağfiret dilemen, verdiği sözlerini yerine getirmen, akrabalarını ziyaret etmen ve dostlarına ikramda bulunmandır"[3] buyurdular.

 O halde iyi bir Müslüman, Allah'a kulluk görevinin yanı sıra, öncelikle anne ve babasına karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirir. Varlık sebebi olan ana-babasını her zaman hatırlar ve ihtiyaçlarını karşılar. Her fırsatta sevgi ve saygılarını sunar. Onları incitecek söz ve davranışlardan sakınır. Dünya ve ahiret mutluluğunun ana-babaya gösterilecek sevgi ve saygıya bağlı olduğunu aklından çıkarmaz. Sözlerimi hutbemin başında okuduğum âyet-i kerimenin meâliyle bitiriyorum:

"İnsana, anne ve  babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu her gün biraz daha güçsüz düşerek taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. (İşte onun için) insana şöyle emrettik: "Bana ve anne babana şükret. Dönüş banadır"[4].

[1] İsra 17/23-24

[2] Buhari, Edep 1

[3] İbn Mâce, Edep 2

[4] Lokman 31/14



-------------
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]




Print Page | Close Window