ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Muhterem Müslümanlar!
Çanakkale Zaferi, tarihimizi taçlandıran olaylar arasında muhteşem bir yere sahiptir. Milletimizin tarih boyunca karşılaştığı en büyük ve en zorlu sınavlardan biridir. Müslüman varlığını yeryüzünden ebediyen silmeyi amaç edinen zihniyet, Çanakkale boğazından geçerek İstanbul'u ele geçirmek suretiyle ülkemizi parçalamak, milletimizi esir etmek amacıyla 1914 yılı Kasım ayında Osmanlı devletine savaş ilan etti.
Bir yılı aşkın süre devam eden Çanakkale savaşları sonunda Milletimiz düşmanlara karşı tarihte emsaline az rastlanan büyük bir zafer kazanmış, vatan sevgisi ve iman gücünün maddi üstünlükten daha önemli olduğunu bütün dünyaya ispat etmiştir.
Çanakkale'de maddî gücümüz, düşmanın gücüne nispetle çok daha zayıftı. Askerimizin bir çoğunun, ayağında postalı dahi yoktu. Ancak Mehmetçiğin manevi gücü büyüktü. İngiliz Ordu komutanının:"Bizi Türklerin maddî gücü değil, mânevî gücü mağlup etmiştir. Çünkü onların atacak barutu bile kalmamıştı" şeklindeki itirafı, bu gerçeği ifade etmektedir. Tarih; din ve vatan uğrundaki fedâkârlığın muhteşem bir örneğine de Çanakkale'de şahit olmuştur.
Aziz Müminler!
Can ve malın Allah yolunda, insanı insan yapan, toprağı vatan kılan, toplumu millet yapan değerler uğruna fedâ edilebilmesi, kulun Rabb'ine karşı muhabbetinin en güzel ifadesidir. Bunun içindir ki Allah Resûlü (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Allah'a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp şehit olmayı, diriltilip yine şehit olmayı, tekrar diriltilip şehit olmayı isterim"[1] Çanakkale'de yaşananlar, her yönüyle müstesnâ bir vatan sevgisinin ve milli değerlere bağlılığın güzel bir örneğidir.
"Çanakkale Geçilmez" fermanı, 250 bin îmanlı vatan evlâdının, şehâdet şerbetini içmesiyle yazılmıştır. Şehitlik mümin için yüce bir mertebedir. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: "Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın; bilakis, onlar diridirler. Rabbleri katında rızıklanmaktadırlar..."[2] Sevgili peygamberimiz de: "Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki bütün şeyler kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmek istemez. Sadece şehit, gördüğü itibar ve ikrâm sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve defalarca şehit olmayı ister."[3] buyurmuştur. Ecdadımızın yüce değerler uğruna üstün fedâkarlıklar göstermesinin temelinde, bu ilahi ve peygamberî müjdeler bulunmaktadır. Tarihimizde Çanakkale gibi yer alan şanlı zaferlerin sırrı, milletimizin tek vücut olması, birlik, beraberlik halinde bölünmez bir bütün oluşturması ve «Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez!» rûhunun yaşanmasında yatmaktadır.
Değerli Mü'minler!
Milletimizin bekâsı, işte bu ruhla yetişmiş nesillere sahip olmakla mümkündür. Bunun için çocuklarımıza Çanakkale destânını ve ardındaki ruhu anlatmalı aziz vatanımızın ve yüce değerlerimizin kıymetini öğretmeliyiz. Bu vesileyle aziz şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
_______________________
1-Buhârî, Cihâd, 199
2-Âli İmrân, 3/169
3-Buhârî, Cihâd, 21