Gel beri ey aşk od'una yanıcı Kendüyi maşuka aşık sanıcı
Dinle gel mir'acın ol şahın ayan Aşık isen aşk oduna durma yan
Bir düşenbih gecesi tahkik haber Leyle-i kadr idi o gece meğer
Ol hümayun bahtı ol kadri yüce Ümmühanın evine vardı gece
Anda iken nagehan ol yüzü ak Cennete var dedi Cebrail Hak
Bir murassa taç ve bir hulle kemer Hem dahi al bir burak-ı muteber
Ol habibime ilet binsin anâ Arşımı seyreylesin görsün beni
Cebrail çün cennette vardı revan Gördü kimin kırk burak otlar heman
İçlerinden bir burak ağlar kati Yemez, içmez, kalmamış hiç takati
Gözlerinden yaşı ceyhun eylemiş Ciğerini dert ile hun eylemiş
Dedi Cebrail nedir ağladığın Hüznile can ü ciğer dağladığın Baki yoldaşın yeyip içip gezer Sen inilersin, canın ne sezer?
Dedi bırk bin yıl durur kim ya emin Aşk durur banâ yemek, içmek hemin
Nagehan bir ün işitti kulağım Ol zamandan bilmezem sağu solum
Ya Muhammed deyuben çağırdılar Bir seda birden yürekler deldiler
Ol zamandan bilmezem kim nolmuşam Ol adın ismine aşık olmuşam
Yüreğim içinde eridi yağım Aşık oldu görmeden bu kulağım
Cenneti başıma aşkı dar eder İşimi veleyl-ü nehar üş zar eder
Gerçi zahir cennet içinde duraram Ma'nide narın azabın görürem
Ger eremezsem visaline anın Uruserem terkini can ü tenin
Cebrail eder buraka ey burak Verdi Hak maksudunu kılma firak
Kimde kim aşkın nişanı vardurur Akibet maşuka anı er görür
Gel beru maşukuna er göreyim Yüreğin zahmine merhem urayım
Aldı cebrail burakı ol zaman Ta Cenab-ı Ahmede geldi heman
Hak selam etti sanâ ey Mustafa Kim mübarek hatırın bulsun safa
Dedi kim gelsin konuklarım anı Arşımı seyreylesin, görsün beni
Bu gece zahir olur esrar-ı Hak Gösteriserdir sanâ didar-ı Hak
Zemzem ile doldu kevn ile mekan Arşa varır dediler Fahr-i Cihan Hem sekiz cennet kapısı açtılar Alemin üstüne rahmet saçtılar
|
Gel gidelim Hazrete ya Mustafa Muntazırdır anda ashab-ı safa
Sanâ cennettten getirdim bir burak Deveti Rahmandurur eyle yirak
Durdu yerinden hemanden Mustafa Kodu tacı başına ol pür safa
Çekti ol demde burakı Cebrail Önüne düştü anâ oldu delil
Tarfetül'ayn içre ol şahı harem Geldi Kudse erdi vü bastı kadem
Enbiya ervahı karşı geldiler Mustafaya izzet ikram kıldılar
Pes geçip Mihriba ol hayrü'l enam Enbiya ervahına oldu imam
İki rekat kıldı Aksada namaz Öyle emretmiş idi ol bi niyaz
Ol gece durmadı ceylan eyledi Şöyle kim eflaki seyran eyledi
Her biirnden türlü hikmet gördü ol Ta ki vardı Sidreye erişti ol
Cebrailin durağıdır ol makam Nüh felek ta kim tutalıdan nizam
Kaldı Cebrail makamında hemin Dedi anâ Rahmeten lil alemin
Bilmezem bu yollrı ben nideyim Kim garibem bunda kande gideyim
Cebrail dedi Resule ey Habib Sanmagil bu yerde sen garib
Senin için yaratıldı nüh felek İns ü cinnü, hur ü cennet hem melek
Bundan hatmoldu benim seyrangahım Maverasından dahi yok ââhım
Ban böyle emredübtür Zülcelal Açmayam ben bundan öte perrü bâl
Eğer geçem bir zerre denlu ileru Yanârım baştan aşağı ey ulu
Dedi Cebraile ol şah-ı cihan; Pes makamında dur imdi sen heman
Rah-ı aşkta kim sakınır canını Ol kaçan görse gerek canânını
Çün ezelden banâ aşk oldu delil Yanâr isem yanâyım ben ey Halil
Rah-ı aşk sanma gafil serseri Belki katmer nesnedir vermek seri
"Ger dilersiz, bulasız oddan necât Aşk ile, derd ile edin essalat"
Söyleşirken Cebrail ile kelam Geldi Refret önüne verdi selam
Aldı ol şah-ı cihanı ol zaman Sidreye gitti vü getirdi heman
Gördü gök ehli ibadettre kamu Her biri bir türlü taatte kamu
Kim tehlil ü kimi temcid okur Kimi tesbih ü kimi tahmid okur
Kimi kıyamda kimi kılmış rükû Kimi Hakka secde kılmış ba huşû
Kimisini aşk-ı Hak almış durur Valehü hayran'ü mest kalmış durur |
Hep gök ehli cümle karşı geldiler Mustafaya izzet ikram kıldılar
Merhaba ya muhammed dediler Ey şefaat kân-ı Ahmed dediler
Her biri kutladı mi'racını Dediler giydin saadet tacını
Yürü kim meydan senindir bu gece Sohbeti sultan senindir bu gece
Ermedi evvel gelen bu devlete Kimse layık olmadı bu ri'fate
Çünkü kamusun görüp geçti öte Vardı erişti ol ulu hazrete
Bi hurufu lafs-ı sazt ol padişah Mustafaya söledi bî iştibah
Dedi kim mahbubu matlubun benem Sevdiğin can ile mabudun benem
Gece gündüz durmayıp istediğin Nola kim görsem cemalin dediğin
Gel Habibim sanâ aşık olmuşam Cümle halkı sanâ bemde kılmışam
Ne muradın var ise kılam reva Eyleyem bir derde bin türlü deva
Mustafa dedi ya rabbenalalemin Ey hatabuşu atası çok kerim
Ol zaif ümmetlerin hali ne ola Hazretine nice anlar yol bula
Gece gündüz işleri isyan kamu Korkarım ki yerleri ola tamu
Ya İlahi hazretinden hacetim Bu durur kim olan makbul ümmetim
Hak Tealadan erişti bir nida Ya Muhammed ben sanâ kıldım ata
Ümmetini sanâ verdim ey Habib Cennetimi anlara kıldım nasib
Ey habibim nedir ol kim diledin Bir avuç toprağa minnet eyledin
Ben sanâ aşıkı olucak ey latif Senin olmaz mı dü alem eş şerif
Zatıma mir'at edindiğim zatını Bile yazdım adım ile adınıı
Hem dedi kim ya Muhammed ben seni Bilürem göremeğe doymazsın beni Liyk varıp davet et kullarımı Ta gelüben göreler didarımı
Tarfet-ül ayn içere ol Fahri cihan Ümmühanı evine geldi heman
Her ne vaki oldu ise serseter Cümlesin ashabına verdi haber
Dediler ey kıble-i İslam-ı din Kutlu olsun sanâ mir'ac-ı güzin
Biz kamumuz kullarız sen şahsın Gönlümüz içinde ruşen mahsın
Ümmetin olduğumuz devlet yeter Hizmet kıldığımız izzet yeter |