Bu günlerin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretimize, sıcaklığı yuvamıza dolsun. Kandiliniz mübarek olsun..
Konuya açıklık getirmesi açısından Konu ile alakalı bir hutbe;
MEVLİD KANDİLİ
Muhterem Müslümanlar
Peygamberimiz Hz. Muhammed’e(s.a.s.) inanmak ve onu sevmek, imanın temel şartlarından birisidir. Çünkü Yüce Allah onu bizzat kendisi seçmiştir. O, Kur’an ifadesi ile “en üstün ahlak sahibi, etrafına ışık saçan yüce bir kandil, kendisine uyanları en doğruya götüren rehber, insanlık âlemi için gönderilen rahmettir”. Bu bakımdan bütün insanlık, fakat özellikle müslümanlar için en mükemmel bir örnektir.
Muhakkak ki o, Allah’a bağlanmanın, O’nun emirlerini yaşamanın, insanların ızdırabına ortak olmanın, onlara sırf Allah rızası için sevgi ve saygı duymanın, intikam almaya gücü yeterken affetmenin en güzel örneklerini vermiştir.
Aziz Mü’minler!
Bir Müslüman için sevgilerin en yücesi hiç şüphesiz ki Allah sevgisidir. Müslüman, Allah’a ve O’nun dostlarına engin muhabbet besleyen kişidir. ”Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl;
Muhammed’siz muhabbetten ne hâsıl?” dizeleri, Hz. Peygamberin sevgisini doruğa taşıyan güzel bir ifadedir.
O, zulme ve kötülüğe karşı durmanın, doğruluk ve adâlet ölçülerinden ayrılmamanın en canlı örneğidir. Sabrın, merhametin, alçak gönüllülüğün; aile reisliğinde anlayışın, idârecilikte sorumluluk duygusunun, askerlikte ileri görüşlülüğün; çocuklar, yetimler ve güçsüzlerle ilgilenmenin en eşsiz örnekleri de onun hayatındadır.O halde, gerçek mümin; kendisine örnek edineceği bu yüce insanı Yüce Allah’tan sonra kendi canından, malından, her şeyden ve herkesten daha çok sevmelidir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmaktadır: ”Hiçbiriniz, ben kendisine anne babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça îman etmiş olmazsınız.”1
Değerli Kardeşlerim!
Allah’a ve peygamberine olan sevgimiz, onların emrettiklerine uymak, yasakladıklarından kaçınmakla mümkündür. Nitekim Kuran-ı Kerim, Allah’a olan sevginin o Nebiyy-i Ekrem(s.a.s.)’den geçtiğini, hutbemin başında okuduğum şu âyet-i kerimede belirtmektedir: “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”2
Şurası muhakkaktır ki Türk Milleti, şanlı tarihi boyunca sevgili peygamberimize en derin sevgi beslemiş bir millettir. Onun doğduğu günü kutlu gün ilan ederek, aziz hâtırâsını yâdetmek üzere çok sayıda eserler meydana getirmiş, mevlit edebiyatı oluşturmuş ve bu maksatla merâsimler tertip etmiştir.
Hatta askerine, onun gözüyle bakılmasından dolayı “Mehmetçik”, askerlik ocağına da “peygamber ocağı” ismini vermiştir. Allah’ın evi Kâbe’nin bulunduğu Mekke-i Mükerreme ile, Hz.Peygamberin evinin bulunduğu Medine-i Münevvere’ye tam dört yüz sene gönül titreten hizmetlerde bulunmuştur. Onun doğum yıldönümünü Mevlit Kandili olarak değerlendirmiş ve o geceleri ihya etmeye çalışmıştır.
Topkapı sarayında mukaddes emanetler dairesinde Yavuz Sultan Selim’le birlikte Kur’an’lar okunmasını gelenek haline getirmiştir. Üzerinde hürriyet içerisinde yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle Hacı Bayram Câmii’nden Ulus’taki Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar onun bayrağı taşınarak kurulmuştur. Dualarla ve hatmi şeriflerle 8 Mart Pazar günü kutlayacağımız Mevlit Kandilini, Sevgili Peygamberimize Salât-ü Selâm’lar getirerek ve Yüce Allah’tan bağışlanma dileyerek ihya etmeye çalışmalıyız.
Bu münasebetle Mevlit Kandilinizi tebrik ederken hutbemi, başta okuduğum hadis-i şerifin mealiyle bitirmek istiyorum: “Kim benim sünnetimi ihya ederse beni sevmiş olur. Beni seven de cennette benimle beraber olur.”3
Hazırlayan: Gaffar TETİK
Ankara İl Müftü Yardımcısı
Redaksiyon: İl Müftülüğü Hutbe Komisyonu
-----------------------------------------------------------
1.Buhâri,İman,8
2.Âl-i İmran 3/31
3.Tirmizi,Sünen,İlim,39/16 (V;46)
------------- <font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|