Vesiletunnecat Homepage
Forum Home Forum Home > FIKIH > Büyük İslam İlmihali > Siyer-i Enbiya (Peygamberler)
  New Posts New Posts
  FAQ FAQ  Forum Search   Register Register  Login Login

24 Saat Kur`an-ı Kerim Dinleme


Beni Nadir, Hendek ve Beni Kurayza Savaşları

 Post Reply Post Reply
Author
Message
kral View Drop Down
Administrator
Administrator
Avatar

Joined: 08-03-2006
Status: Offline
Points: 1323
Post Options Post Options   Thanks (0) Thanks(0)   Quote kral Quote  Post ReplyReply Direct Link To This Post Topic: Beni Nadir, Hendek ve Beni Kurayza Savaşları
    Posted: 07-02-2009 at 00:21
Beni Nadir, Hendek ve Beni Kurayza Savaşları
    139- Benî Nadir Yahudileri, Medine'ye iki saat uzakta olan "Zühre" köyünde otururlardı. Müslümanların aleyhinde çalışmamak üzere verdikleri sözü bozmaya başladılar. Uhud savaşında da, fikirlerini büsbütün bozdular. Yayılan uyarmaları dinlemediler. Hicretin dördüncü yılı Rebiülevvel ayında, Hazret-i Peygamber tarafından kaleleri on beş gün kuşatıldı. Aldıkları izin üzerine, bir kısmı Hayber'e, bir kısmı da Şam ve Filistine gittiler.
    140- Hendek savaşına gelince, bu da hicretin beşinci yılında olmuştur. Şöyle ki: Yahudilerin teşvikiyle, Kureyş topluluğu diğer birtakım kabileleri birlikleri içine alarak on bin kişiden fazla bir ordu ile Medine'ye doğru yürüdüler.
    Hazret-i Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, ashab-ı kiramla istişarede bulundu. Selman-ı Farisî'nin tavsiyesi üzerine Medine şehrinin düşman gelecek yönüne hendek kazdılar ve savunma durumuna geçtiler. Hendek kazma işinde Peygamberimiz de arkadaşları ile çalışıyordu. O sırada büyük bir kaya çıkmış, çalışmaya engel olmuştu. Durumu Peygamber Efendimize bildirdiler. Hazret-i Peygamber mübarek eline aldığı bir balyozu, "Bismillah" diyerek kayaya indirdi. Kayanın üçte birini kopardı. Kayadan bir kıvılcım çıkıp Yemen tarafına sıçradı. Peygamber Efendimiz: "Allahu Ekber, bana Yemen'in anahtarları verildi. Şu anda San'anın kapılarını görüyorum," dedi. Sonra "Bismillah" diyerek bir daha vurdu. Kayanın bir parçası daha koptu. Bu defa da çıkan kıvılcım, Şam tarafına sıçradı. Hazret-i Peygamber: "Allahü Ekber, bana Şam'ın anahtarları verildi. Şam'ın kırmızı köşklerini görüyorum." dedi. Bir daha vurunca, kaya büsbütün parçalandı. Bu defa da çıkan kıvılcım İran tarafına sıçradı. Peygamber Efendimiz: "Allahü Ekber, bana Fars bölgesinin anahtarları verildi. Medayin'de Kisra'nın beyaz köşklerini görüyorum," dedi. Sonra Selma-ı Farisî Hazretlerine şöyle buyurdu: "Ey Selman! Bu fetihler benden sonra ümmetime nasib olacaktır." Doğrusu bu müjdeyi verdiği gibi oldu.
    Diğer taraftan münafıklar da: "Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) bize, Kayser'in ve Kisra'nın hazinelerini va'd ediyor. Biz ise, Medine'nin dışına çıkamayıp hendek kazmakla uğraşıyoruz," diye mırıldanıyorlardı.
    141-İki hafta içinde Hendek işleri bitmişti. Düşman da görünmeye başladı. Fakat önlerine çıkan hendeği görünce şaşırdılar. O zamana kadar Arabistan'da böyle bir savaş usulü görülmemişti. Hendeği geçmek isteyenler, beri taraftan ok ve taşlarla engelleniyorlardı. Hendeği atlayarak beri tarafa geçen ve bir bölük süvariye denk tutulan Amr İbni Abdi Vud adında bir düşman eri, müslümanlara meydan okumaya başladı. Benimle çarpışacak er varsa, karşıma çıksın, dedi. Karşısına çıkan Hazret-i Ali (kerremellahu vechehu) tarafından çatışma sonunda öldürüldü.
    Kuşatma on beş gün kadar uzadı. Mevsim soğuktu. Düşmana usanç gelmeye başlamıştı. Bir gece çıkan şiddetli bir fırtına ile çadırları alt-üst oldu. Artık ertesi gün dağılıp gittiler. Bıraktıkları yiyecekleri ve develeri müslümanlar elde ederek kıtlık sıkıntısından kurtuldular. Bu Hendek savaşında müslümanlar beş şehid vermişlerdi. Düşmanın da dört eri ölmüştü.
    Hendek savaşında, Necd diyarında bulunan Gatfan ve Beni Eslem gibi birçok kabileler düşmanla birlikte olmuşlardı. Bunun için bu savaşa "Ahzâb Savaşı" da denilmişti. Bundan sonra meydan artık müslümanlara kalmıştı.
    142- Benî Kurayza savaşına gelince: Bu da Yahudilerin hiyanetinden ileri gelmişti. Şöyle ki: Medine'ye yakın bir köyde oturan "Benî Kurayza" Yahudileri, Hendek savaşında düşmanlarla birleşmiş, önceden Hazret-i Peygamberle yapmış oldukları sözleşmeyi bozmuşlardı. Müslümanları zor bir duruma sokmuşlardı. Hazret-i Peygamber henüz Hendek savaşından dönerek mü'minler silâhlarını bırakmıştı ki, Cibrîl-Emîn geldi. Benî Kurayza üzerine yürümesi için Yüce Allah'dan emir getirdi. Peygamber Efendimiz tekrar silâh kuşandı. Üç bin kişilik bir ordu ile Benî Kurayza kalesini on beş gün kuşattı. Kalede bulunanlar, Ashabdan Sa'd İbnî Muaz (radıyallahu anh) Hazretlerinin vereceği hükme razı olacaklarını bildirdiler. O da hüküm verdi: Eli silâh tutan erkekler öldürüldü. Toprakları Ensar'ın rızası üzere muhacirlere verildi. Artık Benî Kurayza'nın haince olan sözleşmeyi bozma olayı da böyle uygun bir ceza ile son buldu. Tarihin ibretli sayfalarına karıştı.
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]

Back to Top
 Post Reply Post Reply

Forum Jump Forum Permissions View Drop Down



This page was generated in 0.110 seconds.