Diyanetin 213 soruya verdiği cevaplar - 5.Bölüm |
Post Reply |
Author | |
kral
Administrator Joined: 08-03-2006 Status: Offline Points: 1323 |
Post Options
Thanks(0)
Posted: 01-03-2009 at 18:33 |
101- Kandil günlerinde oruç tutmak isteyen hangi gün oruç tutmalıdır?
Kandil günlerinde oruç tutmak isteyenler, ihya ettikleri kandil gecesi oruca niyet edip ertesi gün oruç tutarlar. Çünkü dinî hükümlere göre gün, güneşin gumbu ile başlar ve ertesi günkü guruba kadar devam eder. Nitekim Peygamber Efendimiz (S.A.V.): "Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman o geceyi ibadetle ihya ediniz ve gündüzünü de oruçla geçiriniz..."(et-Terğıb ve't-Terğib Mısır Baskısı 2/242) buyurmuştur. Ancak kandil gecesinden önceki gün oruç tutmayı yasaklayan bir hüküm yoktur. Oruç tutulması mekruh olmayan günlerin hepsinde oruç tutmak sevaplıdır. 102- Değişik zamanlarda kasden Ramazan orucunu bozana sonradan bir keffaret yeterli midir? 103- Ölen birinin oruç borçları için geride kalanlar oruç tutabilir mi? 104- Borç verilen paranın zekatı ne zaman verilir? 105- 3-5 yıl va'deli borcu olan kimse nisabını nasıl hesaplar? 106- Borç verdiğim birisi fakirleşti; bu kişinin bana olan borcunu zekatımdan sayabilir miyim? Borç alan birisi fakirleşip borcunu ödeyemez duruma düşerse alacaklı borçluya borcu kadar zekat verir, tekrar alacağını verdiği paradan tahsil edebilir. 107- Arsaya ve kirada olan evime, binek arabasına ve ticari arabaya zekat vermek gerekir mi? 108- Hisse senetleri için zekat vermek gerekir mi? 109- Kirada oturan evi olmayan kişi, ev yapmak için biriktirdiği paradan zekat vermek zorunda mıdır? 110- Zekatı ve fıtır sadakasını uzaktaki akrabaya göndermek caiz midir? Zekatta, zekata tabi malın bulunduğu yerdeki fakirlere; fıtır sadakalarında ise, mükellefin ikamet ettiği yerdeki fakirlere öncelik verilmesi asıldır. Ancak bunlar bağlayıcı hükümler olmayıp faziletle ilgili hükümlerdir. İster yakın ister uzak olsun, dinen fakir sayılan her Müslüman’a zekat ve fıtır sadakası verilebilir. 111- Gelin ve damada zekat verilebilir mi? 112- Zekat, kurban ve fıtır sadakası için belirlenen nisap miktarı aynı mıdır? ihtiyaçlardan fazla malı yahut parası olan kimseler dinen zengin sayılırlar. Bu mikdara nisap denir. Zekatın farz olması için ölçü kabul edilen bu miktar, fıtır sadakası ve kurban için de aynıdır. Ancak zekatın farz olması için, nisab ölçüsündeki malın üzerinden bir kamerî yıl geçmesi ve malın namî yani artıcı nitelikte olması gerektiği halde, kurban fitrenin ve vücübu için, nisabın üzerinden sene geçme ve malın artırıcı nitelikte olması şartı yoktur. Bunun için, Ramazan bayramı günü şafak sökmeden önce miras ve benzeri herhangi bir yol ile zengin olan kimse, fitre vermekle mükellef olur. Kurban bayramı günlerinde zengin olan kişi de kurban kesmekle yükümlü olur. 113- Kadının kocasından habersiz hayır yapması veya sadaka vermesi caiz midir? 114- İslam'a göre devlete vergi vermek gerekli midir? Vergi ile elde edilen gelir, ülkeye ve üzerinde yaşayanlara hizmet veren devletin giderlerini karşılar. Bu hizmetler amme menfaati içindir, vergi verilmezse bu hizmetler karşılanamaz, amme hizmeti vatan emniyeti haleldar olup, bunun bedelini de bütün bir toplum çeker. Bu itibarla, her Müslüman devlete vergisini vermekle mükellefdir. 115- İslam dininde zekat ve öşür dışında devlete vergi vermek gibi bir mükellefiyet var mıdır? Bu gelir yok kaynakları dışında devletin, vatandaşlarından vergi alıp alamayacağı konusu, eskiden geri tartışılmış, ihtiyaç ve zaruret halinde, ihtiyaca ve yurttaşların ödeme güçlerine göre devletin vergi alabileceği görüşü ağırlık kazanmıştır. "Büyük zararı def etmek için küçük zarara tahammül edilir" kaidesi bir hukuk kuralıdır. Bu kaide uyarınca, düşman tarafından ülke güvenliği tehdit ediliyorsa, olağanüstü hallerde veya beytü'l-malın (hazine) gelirleri devletin zorunlu mali mükellefiyetini karşılamıyorsa devletin vatandaşlarından, ihtiyacını karşılayacak ölçüde vergi alması gerekli hale gelir. Asrı saadette ve 4 halife döneminde zekat dışında vergi alınmamış ise de, daha sonra devletin gelirleri giderlerini karşılamaz hale gelince zaruret prensibine dayanarak, zekat dışında bir takım vergiler ortaya çıkmıştır. Zikri geçen prensip ve gerekçeler ile verginin alınabileceği ve verginin zekat ve öşürden sayılamayacağı görüşleri kuvvet kazanmıştır. Zira zekat ve öşür bir ibadettir; ibadette niyyet ve ihlas esastır. Vergide ise bu vasıflar umumiyetle gerçekleşmez. Ayrıca, zekat ve öşür kitap ve sünnetle sabit olurken vergi öyle değildir. Sarf yönleri açısından da zekat ve öşürle vergi arasında fark vardır. 116- Kocası fakir olan bir kadın, kendi parası ile hacca gidebilir mi? Şafiî alimleri, bir kadının güvenilir bir kaç kadınla birleşerek -mahremsiz- farz olan haccını yapmasını caiz görmüşlerdir. 117-Zengin bir kadın eşi veya bir mahremi olmadığı için hacca gidemeden ölsehac ibadetinden sorumlu mudur? 118- Haram para ile hacca gidenin haccı kabul olur mu? Bu örnekte olduğu gibi haram parayla hacca giden kimsenin haccı da sahihtir. Haram parayla gittiği için onun günahını ayrıca çekecektir. Fakat bu haccın sevabı da ona göre az olur veya hiç olmaz. 119- Kurban kesmek kimlere vaciptir? Kurban bayramında ibadet niyeti ile kurban kesmek, büluğ çağına gelmiş, mukim (yolcu olma-yan) ve dinen zengin sayılan Müslümanlara vaciptir. Zenginlikten maksat kurban bayramında temel ihtiyaçlarından başka 80.18 gr. altını veya bu mikdar altın karşılığı parası yahut temel ihtiyaçları dışında mal varlığının bulunmasıdır. Bu durumda olan kimse kurban kesme hususunda dinen zengin sayılır. 120- Kurban kesmeden, parasını kurban niyetiyle vermek caiz midir? 121- Kadın kurban kesebilir mi ve kestiği yenilir mi? 122- Karı koca bir yıl biri, diğer yıl öbürü şeklinde nöbetleşe kurban kesebilir mi? 123- Adak kurbanını kesmek için kadının kocasından izin alması şart mıdır? Farz veya vacip ibadet cinsinden adanmış olan bir şeyi yerine getirmek vaciptir. Çünkü adak yapan kimse bu hususta Allah'a söz vermiş demektir. (Hac, 29) Bu gibi hükümlerin uygulanmasında ise, kadın ve erkek arasında fark yoktur. Adakta bulunan kadının, harcama yapmayı gerektiren bir adağını yerine getirmek için kocasından izin alıp almamasına gelince: İslamî hükümlere göre her fert kendi malı üzerinde, bir başka kişinin iznini almadan dilediği şekilde tasarrufta bulunabilir. Bu sebeple evli bir kadın kendi malından kocasının izni olmadan adağını yerine getirir. fakat kendi malı adak kurbanını kesmeye yetmeyecek kadar az olduğu için kocasının malından adak kurbanı kesecek olursa, kocasının iznini alması gerekir. 124- Bir Müslüman kestiği kurban etinden gayri müslimlere verebilir mi? Kurban etinin dağıtılması hususu ise kurban kesmenin rükünlerinden değildir. Kurban etinin zenginlere, fakirlere ve ehl-i kitaptan birisine verilmesi caizdir. 125- Akika nedir? Hakk'a şükür niyeti ile ve Allah rızası için kesilen kurbana da, "Nesike" veya "Akika" kurbanı denir. Akika kurbanı kesmek mübah ve menduptur. Akika kurbanı hususunda şu konulara dikkat edilmelidir. a)Akika kurbanı, çocuğun doğumundan itiba-ren büluğ çağına erinceye kadar olan süre içinde kesilebilir. Ancak, doğumun yedinci gününde kesilmesi daha güzeldir. b) Kurban olma niteliğine uygun her hayvan, akika kurbanı olarak kesilebilir. c)Akika kurbanı için çocuğun erkek veya kız olması arasında fark yoktur. d)Akika kurbanının kesileceği yedinci günde, çocuğun saçlarının kesilmesi ve ağırlığınca altın veya gümüş bedelinin fakirlere dağıtılması da müstehaptır. e)Akika kurbanının etinden ve derisinden, kurban sahibi dahil herkes yiyebilir. |
|
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|
|
Post Reply | |
Tweet |
Forum Jump | Forum Permissions You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot create polls in this forum You cannot vote in polls in this forum |