Anne Baba ve Evlat Hakları |
Post Reply |
Author | ||
kral
Administrator Joined: 08-03-2006 Status: Offline Points: 1323 |
Post Options
Thanks(0)
Posted: 04-02-2009 at 13:50 |
|
Ana-Baba Hakkı
Ebeveynin Beden ile Olan Hakları Ebeveynin Dil ile Olan Hakları Ebeveynin Kalb ile Olan Hakları Ebeveynin Mal ve Para ile Olan Hakları Ebeveynin Vefatından Sonraki Kırk Hak Evlad Hakkı Ana-Baba Hakkı
Ana - Baba ve evladın dinimizdeki yeri
İmândan sonra birinci vazifemiz ana-babanın kalbini kırmamaktır. Onlar ne kadar kötü olsalar da, yine her şeyin üstünde hakları vardır. Onların kalbini kıranın ibâdeti kabûl olmaz. Müslüman doğmamıza ve müslüman yetişmemize sebep olan ana-babamızın kalbini kırarsak Cennete girmemiz düşünülebilir mi? Onlar bize hakâret etse de, yalvararak gönüllerini almamız lâzımdır. Müslüman ana-babamız, bizden râzı olmadıkça, Allahü teâlânın sevdiği kulu olmamız çok zordur.
İmâm-ı Nesefî hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evlâdı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefâtından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalb ile, onu da para iledir. |
||
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|
||
kral
Administrator Joined: 08-03-2006 Status: Offline Points: 1323 |
Post Options
Thanks(0)
|
|
Ebeveynin Beden ile Olan Hakları
|
||
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|
||
kral
Administrator Joined: 08-03-2006 Status: Offline Points: 1323 |
Post Options
Thanks(0)
|
|
Ebeveynin Dil ile Olan Hakları
Dil ile Olan Hakları 1- Yumuşak söylemek, tevâzû etmek. Öf bile dememek. Hak teâlâ buyuruyor ki: (Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik.) [Ahkâf 15] (Rabbin, yalnız kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf bile deme; ağır söz söyleme, onlarla yumuşak ve tatlı konuş, onlara acı, tevâzû kanadını gerip "Rabbim, küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et" diye duâ et.) [İsrâ 23, 24] 2- Konuşurken sesini, onların sesinden yüksek çıkarmamak. Eshâb-ı kirâm Peygam efendimizin yanında olduğu gibi, ana-babalarının yanında da yavaş konuşurlardı. Kurân-ı kerîmde meâlen buyuruluyor ki: (Ey inananlar, seslerinizi, Peygamberin sesini bastıracak şekilde yükseltmeyin!) [Hücurât 2] (Sesini alçalt, bil ki, seslerin en çirkini merkep sesidir.) [Lokman 19] 3- Yanlarında çok konuşmamak, edebi aşmamak. Başkalarının yanında bile çok konuşmak uygun değildir. Hadîs-i Şerîflerde buyuruldu ki: (En zararlı şey, çok konuşmaktır.) [Deylemî] (Çok konuşmak kalbi karartır. Kalbi kararan da Allahü teâlâdan uzaklaşır.) [Beyhekî] Ana-baba, bildiğimiz şeyleri de anlatsa, (yine aynı şeyler mi) dememek, hiç duymamış gibi can kulağı ile dinlemek lâzımdır. 4- Kaba, dokunaklı ve argo söz söylememek. (Çirkin konuşana Cennet harâmdır.) [Ebû Nu'aym] (Çirkin sözlü olmak hayâsızlıktan ve münâfıklıktandır.) [Beyhekî] (Çirkin konuşan ve hayâsı az olan, mü'min-i kâmil [imânı kuvvetli] değildir.) [Buhârî] İki kardeşi olan biri, öteki kardeşini kastedip (Oğlun şunu yaptı. Ben yapsam kıyâmeti koparırdınız) veya (Anne torunu tepene çıkartıyor, çok şımartıyorsun. Söz dinletemiyoruz) gibi sözlerle ana-babayı üzmemelidir! Çocuklarını ana-babanın yanında dövmemeli, azarlamamalıdır! Böyle şeyler ana-babayı üzer. 5- Hanımını onlardan üstün tutmamak. Peygamber efendimiz buyuruyor ki: (Hanımını anasından üstün tutana la'net olsun! Bunun farz ve diğer ibâdetleri kabûl olmaz.) [Şir'a] 6- İsimleri ile çağırmamak, sözlerini kesmemek, sözlerinin arasına girmemek. Bilgiçlik taslamamak. Ana-baba yanlış da söylese, öyle değil diyerek itirâz etmemek. 7- Ana-babanın arasını açacak söz ve hareketlerden uzak durmak. Ana-baba ile oğul veya kızın arasını açacak işlerden uzak durmak. Gelinleri, ana-baba ile oğullarının arasını açacak sözlerden uzak tutmalıdır! Peygamber efendimiz, (Ana ile oğulun arasını açana la'net etsin) buyurmuştur. (Gunye) 8- Konuşurken, yap, yapma gibi ifâdeler kullanmamak. Yapar mısın gibi ricâda bulunmalıdır! Ana-babası günâh işliyen çocuk, bunlara bir defa nasîhat eder. Kabûl etmezlerse, susar. Onlara duâ eder! 9- Hayır duâlarını almak. Ana-baba duâsını ganîmet bilmek. Hadîs-i Şerîflerde buyuruldu ki: (Üç kişinin duâsı kabûl olur. Ana-baba, mazlûm ve misâfirin duâsı.) [Tirmizî] (Ana-babanın duâsı, ilâhî hicâba ulaşır, duâları kabûl olur.) [İbni Mâce] 10- Bedduâlarını almamak. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Ana-babanın çocuğuna ve mazlûmun zâlime olan bedduâları, reddolmaz.) [Tirmizî] (Kendinize, evlâdınıza ve malınıza bedduâ etmeyin! Duâların kabûl olduğu bir saate rastlar da bedduânız kabûl olur.) [Müslim] Ana-baba çağırdığı zaman herhangi bir işle uğraşırsan, hemen onu terkedip, derhal ana-babanın emrine koş! Anan-baban sana kızıp bağırırsa, onlara sen birşey söyleme! Ananın-babanın duâsını almak istersen, sana emrettikleri işleri çabuk ve güzel yapmaya çalış! Bu işini beğenmeyip sana gücenmelerinden ve bedduâ etmelerinden kork! Sana darılır iseler, onlara karşı sert söyleme! Hemen ellerini öperek gazablarını teskîn et! Ananın-babanın kalblerine geleni gözet! Çünkü senin saâdet ve felâketin, onların kalblerinden doğan sözdedir. Anan-baban hasta ise, ihtiyâr ise, onlara yardım et! Saâdetini onlardan alacağın hayır duâda bil! Eğer onları incitip, bedduâlarını alırsan, dünya ve âhiretin harâb olur. Atılan ok tekrar geri yaya gelmez. Onlar hayatta iken, kıymetini bil! |
||
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|
||
kral
Administrator Joined: 08-03-2006 Status: Offline Points: 1323 |
Post Options
Thanks(0)
|
|
Ebeveynin Kalb ile Olan Hakları
Kalb ile Olan Hakları
1- Acımak, merhamet etmek. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Merhamet etmeyene, merhamet edilmez, acımayana acınmaz.) [Müslim] 2- Sevmek. Her fırsatta ana-babanın ellerini öpmeli, sevdiğini hissettirmelidir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Annesinin ayağını öpen, Cennetin eşiğini öpmüş olur.) [Şir'a] 3- Sevinçlerine sevinmek. Bir şeye sevinince, (Ne iyi olmuş, hayırlı olsun) gibi sözlerle memnuniyetini bildirmelidir! 4- Üzüntülerine üzülmek, dertleri ile hemdert olmak. Bir şeye üzülmüşlerse, (Geçmiş olsun) diyerek ilgilendiğini, üzüldüğünü bildirmeye çalışmalıdır. 5- Çok söylemelerinden incinmemek. İncinse bile, kesinlikle incindiğini hissettirmemek. 6- Sitem ve cefâlarına kızmamak. Sözlerini hiç duymamış gibi hareket etmek. 7- Onlardan râzı olmak. Ne yapıp yapmalı, onların rızâlarını almaya çalışmalıdır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Allahın rızâsı ana-babanın rızâsındadır.) [R.Nâsihîn] 8- İncitmekten çok korkmak. İsrâ sûresinin 23. âyet-i kerîmesinde ana-babaya iyi davranmak, onlara yumuşak ve tatlı söylemek emredilmektedir. Gaflete düşüp ana-babanın kalbini kırarsan, derhal rızâlarını almaya çalış, yalvar ve ne yaparsan yap, onların gönlünü al! 9- Nazlanmamak. Aksine onların nazına katlanmalıdır! Çünkü ana-baba küçükken bizim çok nazımızı çektiler. Nazlanma sırasının onlarda olduğunu unutmamalıdır. 10- Sıkıntı görse de, ölseler de kurtulsak diye düşünmemek, çok yaşamalarını arzû etmek. Onlar, bizden çok sıkıntı gördükleri hâlde, yaşamamızı istemişlerdi. Îcâbında kendileri aç durup bizi doyurmuşlardı. |
||
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|
||
kral
Administrator Joined: 08-03-2006 Status: Offline Points: 1323 |
Post Options
Thanks(0)
|
|
Ebeveynin Mal ve Para ile Olan Hakları
Mal, Para İle Olan Hakları
Kendi malından, parasından onlara harcamalıdır. Çünkü ana-babasına harcadığından, verdiğinden kendisine suâl olunmaz.
1- Kendinden önce, onlara elbise almak. Kendi yiyeceğinden iyisini onlara vermek. 2- Uzakta iseler ziyâretlerine gitmek. Ana-baba ve mahrem akrabâları ziyâret etmek vâcibdir. Hiç olmazsa, selâm göndererek, tatlı mektûp yazarak bu günâhlardan kurtulmalıdır. Ziyârette sıra, ana, baba, evlâd, dede, nine, kardeş, amca, hala, dayı ve teyze şeklindedir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Allaha ve Kıyâmet gününe inanan sıla-i rahm etsin!) [Buhârî] 3- Beraber yemek. Ayrı yemek onları üzer. Beraber yemek faydalıdır! Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Yemeği, toplu olarak yiyiniz; bereket topluluktadır.) [İbni Mâce] 4- Arzûlarını sormak, öğrenip yerine getirmek. 5- Evlerini temizlemek, boyamak, tamir etmek. 6- Para, mal vermek. İhtiyâçları olup da söyliyemiyebilirler. Bir kimse, (Yâ Resullah, babam elimdeki malımın bir kısmını almak istiyor) der. Peygamber efendimiz de, (Sen de, malın da babanındır) buyurdu. (İ.Mâce) (Bir müslümana elbise giydiren, o elbiseden bir parça kaldığı müddetçe, Allahın hıfzı emânında olur.) [Hâkim] Ana-babaya elbise vermek ise, daha sevabdır. Hem sıla-i rahm de yapılmış olur. 7- Malı, parayı onlara serbest etmek. Ne zaman isterseniz, malım, param size fedâ olsun demeli, bir kızgınlıkları varsa, bu yolla onları teskîn etmelidir. Ana-babaya harcanan paradan suâl olunmaz. Muhtâç olan ana-babaya yardım farzdır. Kur'ân-ı kerîmde buyuruluyor ki: (Ana-babaya, akrabâya, yetimlere, yoksullara, yolculara infâk edin!) [Bekâra 215] Kime infâk edeceğini soran zâta Resûlullah efendimiz, (Kendine, ana-babana, sonra hanımına ve çocuklarına, hizmetçine bundan sonrasını da artık sen bilirsin) buyurdu. (Nesâî) Babası hasta olup, bakacak kimse bulunamazsa, kadın, kocasından izinsiz gidip hizmet eder. Zimmî baba da böyledir. Çocuk, zengin olan babasına bakmaya mecbûr değildir. (Bezzâziyye) Zengin çocuğun, fakir olan ana-babasına nafaka vermesi farzdır. Fakir kimsenin, fakir babasına nafaka vermesi farz değildir. Fakir olan ana-babasını kendi evine alıp, birlikte otururlar. (Fetâvâ-i Hayriyye) Ana-babadan birine iyilik edince öteki incinirse, babaya hürmet ve itâ'at etmeli, anaya hizmet, yardım ve ihsân etmelidir. 8- Ara sıra güzel yemek yapıp, da'vet etmek. Gönülleri ister de, belki söyliyemezler. 9- Dostlarını, dost bilip da'vet ederek gönüllerini almak. Düşmanlarından da uzak durmaya çalışmak. 10- Hastalandıkları zaman, tedâvileri ile meşgûl olmak, ilâç almak. Bir bakıcı, bir hizmetçi tutmak yerine, bizzat kendisi hizmet etmeye çalışmalıdır. |
||
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|
||
kral
Administrator Joined: 08-03-2006 Status: Offline Points: 1323 |
Post Options
Thanks(0)
|
|
Vefâtlarından Sonraki 40 Hak
1- Definlerinde erken davranmak.
2- Sünnet üzere yıkamak. Bu işi bilen iyi kimselere yıkatmalıdır. 3- Sünnet üzere kefenlemek. 4- Câiz olmıyan kefen yapmamak. 5- Sünnet olan sayıya dikkat etmek. Erkeklere 3 parçadan fazla yapmamak. 6- Kefende isrâf etmemek. 7- Helâl parasından kefen almak. 8- Cenâze namazını biliyorsa kendisi kıldırmak. Bid'at ehli kimselere kıldırmamak. 9- Onlara hep duâ etmek. Hadîs-i şerîfte (Ana-babasına duâ etmiyenin rızkı kesilir) buyuruldu. (Şir'a) 10- Toprağa kendisi koymak. 11- Mezârı kazan ve çalışanları memnûn etmek. 12- İyi ve sâlih kimselerin arasına defnetmek. 13- Kötülerin arasına gömmemek. Çünkü kötü komşudan onlara sıkıntı gelir. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki: (Ölülerinizi sâlih insanların arasına defnediniz! Çünkü hayattaki bir kimse kötü komşudan rahatsız olduğu gibi, ölü de, kötü komşudan rahatsız olur.) [Hâkim] 14- Kabrin üzerini balık sırtı gibi yapmak. 15- Kerç.ç kullanmak. 16- Pişmiş tuğla kullanmamak. Çivi, tuğla gibi fırınlanmış şeyleri kabrin içinde kullanmak mekrûhtur. Kabrin üstünü, dışardan tuğla ve mermerle örtmek câizdir. 17- Toprağı başında sadaka vermek. 18- Kabir başında duâ etmek. [Sadakayı ve duâyı geciktirmemek. 40. ve 52. gece gibi bid'at olan işlerden uzak durmak.] 19- Borçlarını ödemek. Borcu ödenmiyen kimse, kabirde eli ve dili bağlı olur, konuşamaz. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki: (Ölülerinizin borçlarını ödemede acele ediniz!) [İbni Mâce] 20- Telkîni kendi vermek. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki: (Ölü, toprakla örtülünce, biriniz kabrin başında telkin versin! Çünkü o vefât eden kimse, "Bizi irşâd et de Allah da sana rahmet etsin" der. Fakat siz bunu duyamazsınız. Telkin veren, "Dünyadan çıkarken, Allahın birliğini, Muhammed aleyhisselâmın O'nun kulu ve Resûlü olduğunu, Allahı Rab, İslâmiyeti din, Kur'ân-ı İmâm kabûl ettiğini hatırla!" desin!) [Deylemî] 21- İskâtını hemen yapmak. Ölünün namaz ve oruç borcu için, başkası onun yerine namaz kılamaz ve oruç tutamaz. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Başkası yerine oruç tutulmaz ve namaz kılınmaz. Fakat onun orucu ve namazı için fakir doyurulur.) [Nesâî] 22- Mezâr taşına câiz olmıyan ifâdeler yazdırmamak. Meselâ Fâtiha veya Besmele veya âyet yazmak câiz değildir. Yazılması câiz olanı da Latin harfleriyle de yazmamalıdır! Başkaları uzun yıllardan beri yazıyorsa da, câiz değildir. 23- Vasıyetlerini yerine getirmek. Dine uygun değilse yerine getirilmez. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Ölülerinizin vasıyetlerini yerine getiriniz!) [İbni Mâce] 24- Namazlardan sonra duâ edip, sevâblarını onların rûhlarına göndermek. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Ana-babasına âsî olan, vefâtlarından sonra, onlar için duâ etse, Allahü teâlâ, onu, ana-babasına itâ'at edenlerden yazar.) [Y.Ebiddünya] 25- Sevâbı onlara olmak üzere oruç tutmak. Bir kimsenin, namaz, oruç ve sadaka gibi yaptığı bütün ibâdetlerin sevabını başkasına hediye etmesi câizdir. (Hidâye) Nâfile sadaka veren kimsenin, sevâbının bütün mü'minlere verilmesi için niyyet etmesi çok iyi olur. Kendi sevâbından hiç azalmadan, bütün mü'minlere de sevâbı erişir. (Tatârhaniyye) Farz ve nâfile ibâdetlerin sevâbı, ölülere ve dirilere hediye edilebilir. İbâdeti yaparken, sevâbını başkasına bağışlamaya niyet etmek câiz olduğu gibi, ibâdeti kendi için yapıp, sonra sevâbını başkasına hediye etmek de câizdir. Sevâb, hediye edilenlere taksîm edilmeksizin, herbirine bütünü kadar erişir. Her çeşit ibâdetin sevâbı Resûlullahın mübârek ruhuna da gönderilebilir. (Redd-ül muhtâr) Ölünün namaz ve oruç borcu için, başkası onun yerine namaz kılamaz ve oruç tutamaz. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Bir kimse, başkası yerine oruç tutamaz ve namaz kılamaz. Fakat onun orucu ve namazı için fakiri doyurur.) [Nesâî] Bir kimse, "Ya Resûlallah, anam-babam öldükten sonra onlara yapacağım bir iyilik var mıdır?" dedi. Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Evet, onlar için duâ ve istigfâr etmek, borçlarını ödemek, dostlarına ikrâm etmek, onların yakınlarını ziyâret etmek sûretiyle onlara ikrâmda bulunulur.) [Hâkim] Ölmüş ana-babası için duâ eden, iyilikte, hayır ve hasenâtta bulunan kimse, onların haklarını ödemiş olur. Ana-babanın kabir toprağını öpmek câizdir. Bir kimse, Resûlullaha, Cennet kapısının eşiğini öpmeye yemîn ettim, ne yapayım dedikte, (Ananın ayağını öp) buyurdu. Anam babam yok deyince, (Kabirlerini öp! Kabirlerini bilmiyorsan, iki çizgi çizip onların kabri olarak niyyet ederek, bu çizgileri öp! Yemînini yerine getirmiş olursun) buyurdu. (Kifâye) Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Bir kimse, ana-babasına âsî olsa, onlar öldükten sonra, onlar için hayır duâda bulunsa, Allahü teâlâ, o kimseyi, ana-babasına itâ'at eden iyilerden yazar.) [İ.Ebiddünya] (Bir kimsenin âile efradından birisi ölse, sadaka verip sevâbını ona bağışlasalar, Cebrâil aleyhisselâm o sevâbı, nûrdan tabak içinde ona getirip, mezarının yanında durur. "Ey mezârdaki kişi, bu, sana ehlinin, dostlarının, akrabânın gönderdiği hediyedir, al bunu" der. Ölü, bu hediyeye çok sevinir, neş'elenir. Hediye gönderilmeyen komşuları ise, mahzûn olur, üzülürler.) [Taberânî] Ölen kimse, ister yakınınız olsun, isterse yabancı olsun, onlar için Kur'ân-ı kerîm okuyarak, sadaka vererek ve duâ ederek yardımlarına koşmalıdır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Ölünün mezârdaki hâli, imdâd diye bağıran, denize düşmüş kimseye benzer. Boğulmak üzere olan kimse, kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, ölü de, babasından, anasından, kardeşinden, arkadaşından gelecek bir duâyı gözler. Kendisine bir duâ gelince, dünyanın hepsinin kendine verilmesinden daha çok sevinir. Allahü teâlâ, yaşıyanların duâları sebebi ile, ölülere dağlar gibi çok rahmet verir. Dirilerin de ölülere hediyesi, onlar için duâ ve istigfâr etmektir.) [Deylemî] (Bir kimse, kendisi veya başkası için, yetmiş bin kelime-i tevhid okursa, günahları affolur.) [M.Mazhariyye] [Ölü için istigfâr etmek, onun için Kur'ân-ı kerîm okumak, sadaka vermek ve diğer hayır hasenâtta bulunmaktır.] 26- Sevâbı onlara olmak üzere hac etmek. Âlimlerin çoğuna göre ana-baba için hac câizdir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Ölmüş ana-babası adına hac edene, hem kendi, hem de ana-babası için hac yapmış sevâbı verilir. Ana-babasının rûhuna müjde verilir.) [D.Kutnî] (Ana-babası için hac yapan veya onların borçlarını ödiyen, kıyâmet günü ebrâr ile haşrolur.) [Dârekutnî] 27- Sevâbı onlara olmak üzere sadaka vermek. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Sadaka veren, sevâbını neden müslüman olan ana-babasının rûhuna hediye etmez ki? Hediye etse, verdiği sadakanın sevâbı, onların rûhuna gideceği gibi, sevâbından hiçbir şey eksilmeden kendisine de yazılır.) [Taberânî] 28- Kabirlerini ziyâret edip Kur'ân-ı kerîm okumalıdır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Ana-babasının veya birinin kabrini ihlâsla ve mağfiret umarak ziyâret eden, kabûl olmu? bir hac sevâbı alır ve bunu âdet edinenin kabrini de melekler ziyâret eder.) [Hakîm] 29- Kabirlerini Cum'a günleri ziyâret etmek. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Ana-babasının veya ikisinden birinin kabrini, her Cum'a günü ziyâret edenin günahları affolur. Haklarını ödemiş olur.) [Tirmizî] Başka bir hadîs-i şerîfte ise, ziyâret esnasında Yâsin-i şerîf okuyanın günahlarının affolacağı bildirilmiştir. (İbni Adiy) 30- Ziyârette duâ ve Kur'ân-ı kerîm okumakla meşgûl olmak, uygunsuz söz söylememek. 31- Sağlıklarında incinmiş iseler, çocuk sâlih olunca râzı olurlar. Onların öğrettikleri iyi şeylerle amel ettiği müddetçe, sevâbı onlara da ulaşır. 32- Onlardan kötü bir yol edinmiş ise, her yaptığından onlara da günâh ve azâb gider. Bunun için, onlardan veya onların vâsıtası ile öğrendiği kötü şeyleri terk etmeli, kendi kötü amelleri ile, onlara kabirde azâb ettirmemelidir. 33- Ana-babaya sövmemek. Hadîs-i şerîfte, (Ana-babaya sövmek büyük günâhır) buyuruldu. (Buhârî) Ya'nî birinin ana-babasına söversen, o da senin ana-babana sövebilir. Onun için kimsenin ana-babasına sövmemeli, hiç kimseye kötülük etmemelidir! 34- Yakınlarına iyi davranmak. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Ölmüş ana-baba için duâ ve istigfâr etmek, borçlarını ödemek, dostlarına ikrâm etmek, onların yakınlarını ziyâret etmek, iyi davranmak sûretiyle onlara ikrâmda bulunun.) [Hâkim] 35- Dostlarını ziyâret etmek. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Babası öldükten sonra, onun dostlarını ziyâret etmek, iyiliklerin en iyisidir.) [Müslim] (Kim, babasını kabrinde ziyâret etmek isterse, onun kendisinden sonraya kalan arkadaşlarını ziyâret etsin.) [İbni Hibbân] (Babasını, kabrinde ziyâret etmek istiyen, babasından sonra onun ahbablarını ziyâret etsin. Ana-babasına iyilik etmemiş olan, onlar için sadaka versin, böylece ana-babasına iyilik edenlerden olsun!) [R.Nâsıhîn] (Babasının arkadaşını ve onun oğlunu arayıp soran, babasına iyilik etmiş olur.) [R. Nâsıhîn] Âlimler, "evlâda hizmet, babasına hizmet demektir" buyurmuşlardır. Evlâda hizmet babayı sevindirdiği gibi, evlâda düşmanlık da babayı üzer. Diğer yakınlarının durumu da böyledir. Babanın arkadaşına veya arkadaşının oğluna iyilik edince, baba memnun olmuş olur. 36- Dostları ile görüşmek. Hadîs-i şerîfte (İyiliklerin en mükemmeli, baba dostunu görüp gözetmektir) buyuruldu. (Müslim) 37- Fıtır bayramında, sevâbı onlara olmak üzere sadaka-i fıtır vermek. 38- Kurban bayramında sevâbı onlara olmak üzere kurban kesmek. 39- Ana-babanın sevdiği yemeği yapıp, fakirlere verip rûhlarını şâd etmek. 40- Kötülüklerini söylememek. Hadîs-i şerîfte (Ölülerinizi hayırla anın, iyiliklerini söyleyin, kötülüklerini açıklamayın) buyuruldu. (Tirmizî) |
||
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|
||
kral
Administrator Joined: 08-03-2006 Status: Offline Points: 1323 |
Post Options
Thanks(0)
|
|
EVLAD HAKKI
(Bir mü'min vefât edince bütün amelleri kesilir. Yalnız üç amelinin sevâbı amel defterine yazılmaya devam eder. Bu üç amel, sadaka-i câriye, faydalı kitapları ve kendisine hayırlı duâ eden sâlih çocuklarıdır.) Evlâdın, ana-baba üzerinde hakları vardır. Bazıları şöyledir: 1- İleride, çocuk annesiyle kötülenmemesi için, evlâdına anne olacak kızı, iyi yerden seçmelidir. Sâliha olmasına dikkat etmelidir! Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Kadın, malı, güzelliği, asâleti ve dindarlığı için nikâh edilir. Sen dindar olanı seç ki, maddî ve ma'nevî ni'mete kavuşasın!) [Buhârî] (Kadını güzelliği için alma, güzelliği onu helâke sürükleyebilir. Sırf malı için de alma, malı onu zarara sokabilir. Dindar olanla evlen!) [İbni Mâce] 2- Çocuğa iyi isim koymalıdır! Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: (Siz kıyâmette, kendinizin ve babanızın ismiyle çağrılırsınız. Bu bakımdan çocuklara güzel isim koyunuz!) [Ebû Dâvud] (Çocuğu güzel terbiye etmek ve ona güzel bir isim koymak, evlâdın babası üzerindeki haklarındandır.) [Beyhekî] (Allahü teâlânın indinde isimlerin en sevgili olanı Abdullah ve Abdurrahman'dır.) [Müslim] (Üç oğlu olup da, birine benim ismimi vermiyen, câhillik etmiş olur.) [Taberânî] (Muhammed ismi verdiğiniz çocuğa karşı hürmetli olun, toplantılarda ona yer verin ve hiç bir şekilde onu azarlamayın!) [Hatîb] (Muhammed isimli kimseyi hakir görmeyin, onu mahrûm etmeyin! Muhammed isimli kimsenin bulunduğu bir evde veya bir yerde bereket vardır.) [Deylemî]
|
||
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|
||
Post Reply | |
Tweet |
Forum Jump | Forum Permissions You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot create polls in this forum You cannot vote in polls in this forum |