FARKLILIK ZENGİNLİKTİR, ÜSTÜNLÜK TAKVADADIR
Muhterem Müslümanlar! Bütün insanların atası, ilk insan ve ilk peygamber Hz.Adem'dir. Sevgili Peygamberimizin veciz ifadesiyle tüm insanlar Adem'in evlatlarıdır. Tarih boyunca insanlar, farklı ırk, dil ve soylara sahip olagelmişlerdir. Bu farklılıklar bizlere, Yüce Allah'ın büyüklüğünü, sonsuz ilim ve kudret sahibi olduğunu hatırlatmaktadır. Ayrıca; hiç birimiz doğacağımız yeri, zamanı ve anne-babamızı seçerek dünyaya gelmedik. Bütün bu hususlar, Yüce Allah'ın takdiri ve dilemesiyle gerçekleşmektedir. Değerli Kardeşlerim! Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in her hangi bir ırk, soy veya grup ayrımı yapmadığı, evrensel bir ilahi mesajla tüm insanlığı kucakladığı hepimizin malumudur. Hucurat Suresinin 13. Ayetinde "Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır" buyurularak, insanlar arasında yanlış anlaşılmalara sebep olabilecek tüm hususlar, evrensel bir bakış açısıyla baştan önlenmiştir. Ayet-i Kerimede, insanların farklı boy ve kabilelere ayrılmasındaki hikmetin, birbirini tanımaları olduğu; Allah katında en değerli olanın, Allah'a karşı gelmekten en çok sakınan, bir başka ifadeyle Allah inancını gönlünde daima canlı tutan, O'nun emir ve yasaklarına harfiyyen uyan, "takva" sahibi kimseler olduğu vurgulanmıştır. Aziz Mü'minler! İnsanların soy ve cinsiyetlerini farklılık konusu yapmaları, bu sebeple kendilerini üstün görme eğilimi içine girmeleri dinimizde yasaklanmıştır. Nitekim Hucurut Suresinin 11. ayetinde; "Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir" buyurulmaktadır. Kıymetli Müslümanlar! İnsanın kendi ailesini, milletini sevmesi; tarihini, geleneklerini koruması; onlara sahip çıkması son derece tabii bir durumdur. Buna kimsenin itiraz etmesi mümkün değildir. Ancak, bir insanın kendi soy ve sülalesini başka insanlardan üstün görmesi, "En üstün, en iyi benim soyumdur!" demesi dinen de doğru değildir. Hutbemizin başında ifade ettiğimiz gibi, hiç birimiz anne-babamızı seçerek dünyaya gelmedik. İnsanın kendi iradesi dışında sahip olduğu değerlerle övünmesi, o yolla diğer insanlardan üstün olduğunu söylemesi gerçekçi olmadığı gibi, böyle bir iddianın ilmi ve ahlaki bir değeri de yoktur. Yüce İslam Dininin bu konudaki evrensel mesajı iyi anlaşılmış olsaydı; Bugün hepimiz sevgi, barış ve kardeşlik içinde bir dünyada yaşıyor olacaktık. Hutbemi Sevgili Peygamberimizin bir Hadis-i Şerifiyle bitiriyorum: "Allah, sizin dış görünüşünüze değil, kalplerinize bakar"[1] -------------------------------------------------------------------------------- [1] Riyazü's-Salihîn, C.l, Hadis No:7.
|