Vesiletunnecat Homepage
Forum Home Forum Home > GENEL FORUM > Hutbe
  New Posts New Posts
  FAQ FAQ  Forum Search   Register Register  Login Login

24 Saat Kur`an-ı Kerim Dinleme


MUHARREM AYI (27.02.2004 )

 Post Reply Post Reply
Author
Message Reverse Sort Order
kral View Drop Down
Administrator
Administrator
Avatar

Joined: 08-03-2006
Status: Offline
Points: 1323
Post Options Post Options   Thanks (0) Thanks(0)   Quote kral Quote  Post ReplyReply Direct Link To This Post Topic: MUHARREM AYI (27.02.2004 )
    Posted: 20-02-2009 at 13:46
 

bis-mil-la-hir-rah-ma-nir-ra-him

Al-i İmrân,3/103

 

MUHARREM AYI

Muhterem Müslümanlar! Hicri Takvimin ilk ayı olan muharrem ayının birinci gününü, geride bırakmış bulunuyoruz. İslam tarihinde önemli bir yeri olan Muharrem ayının onuncu gününe "aşure günü" denilmektedir. Bu günü bir öncesi ve sonrası ile oruçlu geçirmek sünnettir.1 Hazreti Aişe validemizin bildirdiğine göre İslam önce-sinde Peygamberimiz (a.s.) ve Mekke halkı "âşûrâ" günü oruç tutuyordu. Peygamberimiz (a.s.), Medîne'ye geldikle-rinde de bu orucu tutmaya devam etti ve ashabının da tutmasını istedi2. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra da Peygamberimiz (a.s.) "âşûrâ orucunu" tutmuş ve "Ramazan orucundan sonra en fazîletli oruç Allah'ın ayı olan muharrem ayında tutulan âşûrâ orucudur" buyurmuştur.3 Peygamberimi-zin bu tavsiyesi üzerine sahabenin bir kısmı bu orucu tutmuş, bazı sahabîler de tutmamıştır.4 Aziz Müslümanlar! Bu ayda Hz. Adem'in cennetten yer yüzüne indirilmesi, Hz. Nuh (a.s.)'ın tufandan kurtulması, Hz. Musa (a.s.) ve ona iman edenlerin Firavun'un zulmünden kurtulmaları gibi insanlık tarihinde dönüm noktası sayılabilecek önemli bazı olayların vuku bulduğu rivayet edilmektedir. Diğer taraftan bütün Müslümanları üzen Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilmesi olayı da bu ayda vuku bulmuştur. Değerli Müslümanlar! Bu acı olayın tasvibi mümkün değildir. Ancak tarihin belli bir kesitinde Hz, Hüseyin ile Peygamberimizin soyundan gelen bir kısım seçkin insanın etrafında oluşan üzücü olaylar, artık tarihe mal olmuştur. Müslümanlara düşen görev, bu tür olayların tekrarlanmasını önleyecek bir bilinç ve anlayışa sahip olmak, kardeşlik, birlik ve beraberliği koruyabilmek ve yüce Allah'ın; "Hep birlikte Allah'ın ipine / Kur'ân'a sımsıkı sarılın ve parçalanıp bölünmeyin" (Al-i İmran, 103) emrine uyabilmektir. Aziz müminler! Hepimizin Allah'ı, Peygamberi, kitabı, kıblesi, vatanı ve bayrağı birdir. Bu birlik, birbirimize sevgi ve saygı bağları ile bağlanmamızı gerektirir. Kardeş olarak yaşamamız Rabbimizin ve Peygamberimi-zin bir emridir. Yüce Allah, "Müminler ancak kardeştirler"5 Peygamberimiz (a.s.) ise "Müslüman müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez",6 "Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi mümin kardeşi için de sevip arzu etmedikçe (gerçek anlamda) iman etmiş oylamaz"7 buyurmuştur. Allah ve Peygamberin bu emir ve tavsiyelerine uyarak birbirimizi sevelim, Rabbimizi, Peygamberimizi ve O'nun aile fertlerini ve ashabını da sevelim. Bu sevgi, müslümanların müşterek heyecanıdır. Peygamberi, aile fertlerini ve ashabını sevmenin en büyük göstergesi, onların yolundan gitmek ve onlar gibi Kur'ân ve Sünnete uygun bir hayat yaşayabilmektir. ______________________ 1- Tirmizî, Savm, 50. III, 128. 2- Buhârî, Savm, 69. II, 251. Müslim, Sıyâm, 128. Tirmizî, Savm, 49. III, 117 3- Tirmizî, Savm, 46. III, 117. Müslim, Savm, 38. No:202. Ebû Dâvûd, Savm, 56. No: 2429. 4- Buhârî, Savm, 69, II, 251. Müslim, Sıyâm, 113-126. I, 792-795. 5- Hucurat, 10. 6- Buhârî, Mezalim, 3b III, 98. 7- Buhârî, Îmân, 7. I, 9.

<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]

Back to Top
 Post Reply Post Reply

Forum Jump Forum Permissions View Drop Down



This page was generated in 0.098 seconds.