Nebe’
sûresinden sonra Mekke’de inmiştir; 46 âyettir. Adını,
«söküp çıkaranlar» yahut «çekip çıkaranlar» manasına
gelen «nâziât» kelimesinden alır. Ana fikir olarak kıyameti
konu edinir.
Cenab-ı
Allah, sûrenin başında, kendilerini, ilk beş âyette
belirtilen güç ve melekelerle donattığı varlıklara
yemin etmektedir.
Bismillâhirrahmânirrahîm
1,
2, 3, 4, 5. Söküp çıkaranlara, yavaşça çekenlere,
yüzdükçe yüzenlere, yarıştıkça yarışanlara,
iş düzenleyenlere andolsun;
6,
7, 8, 9. Birinci üflemenin (kâinatı) sarstığı,
onu ikinci üflemenin takip ettiği gün, işte o gün yürekler
kaygıdan oynar, gözlerini korku bürür.
10,
11. «Öldükten sonra biz, (dünyadaki) ilk halimize mi döndürüleceğiz,
(hem de) çürümüş kemikler olduktan sonra mı?»
derler.
12.
«O zaman bu, ziyanlı bir dönüş olur» dediler.
13.
Bu dönüş, sadece bir seslenmeye bakar.
14.
Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.
15.
(Habibim!) Sana Musa'nın haberi geldi mi?
16.
Kutsal vâdi Tuvâ'da Rabbi ona şöyle seslenmişti:
17.
Firavun'a git! Çünkü o çok azdı.
18,
19. De ki: Arınmayı ve seni Rabbimin yoluna iletmemi
ister misin? Böylece ondan korkarsın.
20.
Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.
21.
(O ise) hemen yalanladı ve isyan etti.
22.
Sonra (inkâr için) olanca çabasını göstermek üzere
sırtını döndü.
23.
Derhal (adamlarını) topladı ve (onlara) bağırdı:
24.
Ben, sizin en yüce Rabbinizim! dedi.
25.
Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla
cezalandırdı.
26.
Elbette bunda, korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.
27,
28, 29. Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü
yaratmak mı, ki onu Allah bina etti, onu yükseltip düzene
koydu. Gecesini kararttı, gündüzünü ağarttı.
30,
31, 32, 33. Ondan sonra da yerküreyi döşedi. Kendiniz ve
hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere,
yerden suyunu ve otlağını çıkardı ve
dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
34,
35, 36. Her şeyi alt üst eden o büyük felâket geldiği
vakit, insan dünyada iken ne için çalıştığını
hatırlar. Cehennem de gören her kişiye açıklığı
ile gösterilir.
37,
38, 39. Azana ve dünya hayatını ahirete tercih edene,
şüphesiz cehennem tek barınaktır.
40,
41. Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan
uzaklaştıran için ise şüphesiz cennet yegâne
barınaktır.
42.
Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır?
(derler.)
43.
Sen onu nereden bilip bildireceksin!
44.
Onun nihaî ilmi yalnız Rabbine aittir.
45.
Sen ancak ondan korkanları uyarırsın.
46.
Kıyamet gününü gördüklerinde (dünyada) sadece bir akşam
vakti ya da kuşluk zamanı kadar kaldıklarını
sanırlar.
|