Mekke’de
inmiştir, 36 âyettir. Ölçü ve tartılarında hile
yapanları kötüleyerek başladığı için bu
adı almıştır.
Bismillâhirrahmânirrahîm
1,
2, 3. İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında
tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise
noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun!
4,
5, 6. Onlar düşünmezler mi ki, büyük bir günde (hesap
vermek için) diriltilecekler! Öyle bir gün ki, insanlar o günde
âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır.
İbn
Ömer bu sûreyi okurken altıncı âyete gelince hüngür hüngür
ağlamıştır. Bir bedevî de Abdullah b. Mervân’a
«Allah’ın, ölçü ve tartıda hileye sapanlar hakkında
ne söylediğini bildiğin halde müslümanların malını
ölçüsüz, tartısız ve zahmetsiz almakta devam
ediyorsun!» demiştir.
7.
Doğrusu günahkârların yazısı, muhakkak
Siccîn'de olmaktır.
8.
Siccîn nedir, bilir misin?
Tefsirlerde
Siccîn’e çeşitli manalar verilmiştir: a) Çok dar bir
zindan, b) Cehennemde bir kuyu, c) Kâfirlerin amellerinin yazıldığı
kitap, d) Veya insanlarla cinlerin amellerinin kaydedildiği
defter.
9.
(O günahkârların yazısı) Amellerin sayılıp
yazıldığı bir kitaptır.
10.
O gün vay haline yalancıların!
11.
Ki onlar, ceza gününü yalan sayarlar.
12.
Onu ancak hükümleri çiğneyen ve günaha dalan kimseler
yalanlar.
13.
Böyle birine âyetlerimiz okununca «Eskilerin masalları»
derdi.
14.
Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları
(kötülükler) kalplerini kirletmiştir.
15.
Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten)
mahrum kalmışlardır.
Müfessirlerin
çoğu ve Ehl-i Sünnet kelâm âlimleri bu âyeti, ahirette müminlerin
Allah’ı göreceklerine delil saymışlardır.
16.
Sonra onlar cehenneme girerler.
17.
Sonra onlara: «İşte yalanlamış olduğunuz
(cehennem) budur» denilir.
18.
Hayır! Andolsun iyilerin kitabı İlliyyûn'dadır.
19.
İlliyyûn nedir, bilir misin?
20.
(O İlliyyûn'daki kitap) İçinde ameller kaydedilmiş
bir kitaptır.
21.
O kitabı, Allah'a yakın olanlar görür.
22.
İyiler kesinkes cennettedir.
23.
Onlar orada koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.
24.
Onların yüzünde nimetlerin sevincini görürsün.
25.
Kendilerine mühürlü hâlis bir içki sunulur.
26.
Onun içiminin sonunda misk kokusu vardır. İşte
yarışanlar ancak onda yarışsınlar.
27.
Karışımı Tesnîm'dendir.
28.
(O Tesnîm Allah'a) Yakın olanların içecekleri bir
kaynaktır.
29.
Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.
30.
Onlarla karşılaştıklarında kaş göz
hareketiyle alay ederlerdi.
31.
Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı)
keyiflenerek dönerlerdi.
32.
Müminleri gördüklerinde: «Şüphesiz bunlar sapıtmış»
derlerdi.
33.
Halbuki onlar, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler.
34.
İşte o gün (ahirette) de iman edenler kâfirlere gülerler.
35.
Koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.
36.
Kâfirler yaptıklarının cezasını
buldular mı! (Elbette buldular.)
|