Adını,
ilk âyette geçen ve her şeyi saran, kaplayan, dehşeti
her şeye ulaşan kıyamet günü anlamına gelen «gâşiye»
kelimesinden alır. İlk gelen sûrelerden olup, Zâriyât sûresinden
sonra Mekke’de inmiştir. Bu sûrede kıyamet ve ahirete
ait haberler vardır. Ayrıca Allah’ın varlığını
anlamaya yardım edecek bazı kevnî deliller serdedilmiştir.
Hayatın bir plan ve program içinde akıp gittiği, bu
akışın sonunda Allah’a varılacağı ve
O’nun katında hesap verileceği anlatılır. 26
âyettir.
Bismillâhirrahmânirrahîm
1. (Resûlüm!) Dehşeti
her şeyi kaplayan kıyametin haberi sana geldi mi?
2, 3, 4, 5, 6, 7. O gün bir takım
yüzler zelildir, durmadan çalışır, (fakat boşuna)
yorulur, kızgın ateşe girer. Onlara kaynar su pınarından
içirilir. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur, o
ise ne besler ne de açlığı giderir.
8, 9, 10, 11. O gün bir takım
yüzler de vardır ki, mutludurlar; (dünyadaki) çabalarından
hoşnut olmuşlardır, yüce bir cennettedirler.
Orada boş bir söz işitmezler.
12, 13, 14, 15, 16. Orada (cennette) devamlı
akan bir pınar, orada yükseltilmiş tahtlar, konulmuş
kadehler, sıra sıra dizilmiş yastıklar,
serilmiş halılar vardır.
17, 18, 19, 20. (İnsanlar)
devenin nasıl yaratıldığına, göğün
nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl
dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına
bir bakmazlar mı?
21, 22, 23, 24, 25, 26. O halde (Resûlüm),
öğüt ver. Çünkü sen ancak
öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin.
Ancak yüz çevirip inkâr edene gelince, işte öylesini
Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz
onların dönüşü sadece bizedir. Sonra onların
sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.
|