Şems
sûresinden sonra Mekke’de inmiştir; 22 âyettir. «Bürûc»,
burc kelimesinin çoğuludur. Sûrede burçları olan gökyüzüne,
kıyamet gününe ve o güne tanıklık edecek
olanlarla, yine o gün müşahede edilecek olaylara yemin
edildikten sonra Yemen’de geçmiş bir olaya temas edilir:
Yahudi Zûnuvas ve adamları, yahudiliği kabul etmeyen
Necran hıristiyanlarını, Hendek içinde yakılmış
bir ateşe atarak yakarlar ve yanmakta olan insanları
seyrederler. Bu şekilde işkence ile yakılıp öldürülen
kimseler inançları uğrunda ölmüşlerdir.
Bismillâhirrahmânirrahîm
1,
2, 3, 4, 5, 6, 7. Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği
bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene
ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar
(yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına
oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi
seyrediyorlardı.
8,
9. Onlardan, sırf, göklerin ve yerin mülkü kendisine ait
olan, azîz ve hamîd olan Allah'a iman ettikleri için intikam
aldılar. Oysa ki Allah her şeyi görür.
10.
Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış
kadınlara işkence edip sonra tevbe de etmeyenlere
cehennem azabı ve (orada) yanma cezası vardır.
11.
İman edip sâlih ameller işleyenlere ise, zemininden
ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük
kurtuluş budur.
12.
Şüphesiz Rabbinin yakalaması çok şiddetlidir.
13.
Bilin ki O, (kâinat yokken) ilk olarak yaratan, (ölümden
sonra tekrar hayatı) geri getirendir.
14.
O, çok bağışlayan ve çok sevendir.
15.
Arş'ın sahibidir, çok yücedir.
16.
Dilediği şeyleri mutlaka yapandır.
17,
18. Orduların, Firavun ve Semûd'un (uğradıkları
felâketin) haberi sana geldi mi?
19.
Doğrusu inkârcılar (gerçeği) yalanlayıp
dururlar.
20.
Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
21,
22. Hakikatte o (yalanladıkları, aslı) levh-i
mahfuzda bulunan şerefli Kur'an'dır.
«Orduların
haberi»nden maksat, önceki milletlere gelen peygamberlere karşı
savaşanların feci bir şekilde yenilmeleridir. Bu
haberleri Araplar biliyorlardı. Buna rağmen aralarından
gönderilen bir peygambere karşı savaştılar.
Onların sonu ne ise bunların da sonu odur.
|