Allah’ın
«Yüce» anlamındaki adıyla başladığı
için «el-A’lâ» denilen bu sûre 19 âyet olup, Mekke’de inen
ilk sûrelerdendir. Cenab-ı Allah bu sûrede kâinatın
esrarını, oluşunu, işleyişini özlü bir
anlatımla ifade etmiştir.
Bismillâhirrahmânirrahîm
1,
2, 3, 4, 5. Yaratıp düzene koyan, takdir edip yol gösteren,
(topraktan) yeşil otu çıkarıp sonra da onu
kapkara bir sel artığına çeviren yüce Rabbinin
adını tesbih (ve takdis) et.
6,
7. Sana (Kur'an'ı) okutacağız; artık Allah'ın
dilediği hariç, sen hiç unutmayacaksın. Şüphesiz
Allah, açığı ve gizleneni bilir.
8,
9. Seni en kolaya muvaffak kılacağız. O halde eğer
öğüt fayda verirse öğüt ver.
10,
11, 12, 13. (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük
ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır.
Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
14,
15. Temizlenen, Rabbinin adını anıp O'na kulluk
eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.
16,
17. Fakat siz (ey insanlar!) ahiret daha hayırlı ve
daha devamlı olduğu halde dünya hayatını
tercih ediyorsunuz.
18,
19. Şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda,
İbrahim ve Musa'nın kitaplarında da vardır.
|